JUDGE DREDD
5 Mart 1977'de birinci sayısı bayilere sunulan yepyeni bir karma çizgiroman dergisi olan 2000 AD.'nin birkaç sayfasını da John Wagner ve Pat Mills'in ortaklaşa senaryosunu yazdıkları ve İspanyol asıllı ressam Carlos Esquerraz'ın çizimlerini yaptığı öykünün kahramanı olan Judge Dredd iri yapılı, özel kostümlü, yüzünü tamamen örten miğferinin ardından çelik gibi soğuk bakışları algılanabilen bir gelecek kahramanıdır Kısa sürede 2000 AD.'nin lokomotif çizgiromanı haline gelen Judge Dredd, kendisine oldukça geniş bir hayran kitlesi edinmiştir.
2000 yılında ABD Başkanı'nın çılgınlaşarak kendi ülkesine atom bombaları atmasıyla birlikte dünya kabus dolu yıllar geçirmiştir. Toparlanan insanlık, sınırsız yetkilerle donatılmış polis teşkilatı yargıçlarının, düzeni sağlamak üzere konulmuş kanunları -biraz acımasızca da olsa- çekinmeden uygulamasıyla rahat nefes almıştır. Ancak yine de suçun cazibesine kapılanlar olmaktadır.
Görev yaptığı Mega City: 1'de uçma kabiliyetli füturistik motorsikletlerinin üzerindeki diğer yargıçlar gibi Dredd de, belinden sarkan koca bir silah taşımaktadır. Bilhassa kanunların uygulanışı devreye girdiğinde katı disiplinleri olan ve totaliter bir rejimin hüküm sürdüğü bahsi geçen kentte, müthiş kariyerinden dolayı bir efsane haline gelen, geleceğin polisi diye niteleyebileceğimiz Yargıç Dredd ve onun kanunları hüküm sürmektedir. Burada yaşayan toplum, garip sürüngen bir ırktan nihilist görüntüdekine dek farklılıklara sahiptir. Bu aykırılıkları törpülemekle görevli olan sistem ise yargıçları devreye sokmuştur. Yargıçlar; polisliğin yanı sıra jüri üyeliği ve tabii yargıçlık görevlerini beraber yürütmektedir. Adaletin mümkün olan en hızlı bir şekilde işleyebilmesi için başkaca bir yöntem yok gibidir. Yargıçların sultasının sürdüğü Mega City One, kısa sürede bütün İngiltere'de bir idol olmuştur. Onun sık sık tekrarladığı, "I am the law/Kanun benim" ifadesi üzerine şarkılar bile yazılmıştır (Mesela ünlü ink Brothers veya Madness topluluğununkiler gibi).
Judge Dredd'e ait orijinal bir kapak ve bir kare.
Aslında bu çizgiroman serisinin tahminlerden daha fazla beğenilmesinin nedeni senaryolarıdır. Çizgiromanları değerlendiren eleştirmenlerin tespitleri de bu yöndedir. Pat Mills ve John Wagner ikilisi gerçek birer yergicidir ve İngiliz toplumunun gerçek yüzünü ve kimliğini olanca çıplaklığıyla arasına azıcık da mizah katarak aktarmışlardır. Tabii konuşma balonlarına ana temaya uygun olarak adli serüvenler de serpiştirilmiştir. Üstelik her iki sanatçı da çizgiromanlara getirilen her tür sansürü reddederek yazdıkları metinlerle ortalığı kasıp kavurmuştur. Zaman zaman İngiltere gündemindeki kanuni ve toplumsal soruşturmaları da senaryoya dahil etmişlerdir. Mesela; 'Lanetli Dünya' başlıklı bölümde McDonald's ve Burger King gibi iki hamburger devini konu arasına maharetli diyaloglarla yerleştirmişler ve sonuçta beklenen tepkiyi yakalamışlardır. Her iki şirket de mahkemeye başvurup, ilgili bölümlerin yayınlanmamasına çalışmış ve Judge Dredd'in ekmeğine yağ sürmüştür. Mahkemeden gereken onay çıkmış, ancak Dredd'in ünü de almış yürümüştür. Bu başarılar İngiliz çizgiromancılık anlayışını bile kökünden sarsmaya yetmiştir.
Judge Dredd'e daha sonraki sayılarda katkı sağlayacak diğer çizerler arasına; Ian Gibbons, Mike McMahon, Brian Bolland ve derginin 230'lu sayılarında Ron Smith eklenmiştir. Senaryocu açısından da oldukça geniş bir portföyü olan Judge Dredd'e önceleri John Howard, Pat Mills ardından da T.B. Grover eklenmiştir. Kısa zamanda önce Fransa'da yayınlanan aylık çizgiroman dergisi Metal Hurlant'ın sayfalarına hemen ardından da ABD'ye transfer olmuştur.
Judge Dredd'in Türkiye macerası ise, 1990'larda başlamıştır. Bu sayede de 1992 yılında Milliyet Gazetesi ilavesi Galaksi dergisinde Dredd 2000 Yılının Amansız Şerifi başlığıyla boy göstermiştir.
Galaksi dergisinde basılan bir Judge Dredd sayfası.
5 Mart 1977'de birinci sayısı bayilere sunulan yepyeni bir karma çizgiroman dergisi olan 2000 AD.'nin birkaç sayfasını da John Wagner ve Pat Mills'in ortaklaşa senaryosunu yazdıkları ve İspanyol asıllı ressam Carlos Esquerraz'ın çizimlerini yaptığı öykünün kahramanı olan Judge Dredd iri yapılı, özel kostümlü, yüzünü tamamen örten miğferinin ardından çelik gibi soğuk bakışları algılanabilen bir gelecek kahramanıdır Kısa sürede 2000 AD.'nin lokomotif çizgiromanı haline gelen Judge Dredd, kendisine oldukça geniş bir hayran kitlesi edinmiştir.
2000 yılında ABD Başkanı'nın çılgınlaşarak kendi ülkesine atom bombaları atmasıyla birlikte dünya kabus dolu yıllar geçirmiştir. Toparlanan insanlık, sınırsız yetkilerle donatılmış polis teşkilatı yargıçlarının, düzeni sağlamak üzere konulmuş kanunları -biraz acımasızca da olsa- çekinmeden uygulamasıyla rahat nefes almıştır. Ancak yine de suçun cazibesine kapılanlar olmaktadır.
Görev yaptığı Mega City: 1'de uçma kabiliyetli füturistik motorsikletlerinin üzerindeki diğer yargıçlar gibi Dredd de, belinden sarkan koca bir silah taşımaktadır. Bilhassa kanunların uygulanışı devreye girdiğinde katı disiplinleri olan ve totaliter bir rejimin hüküm sürdüğü bahsi geçen kentte, müthiş kariyerinden dolayı bir efsane haline gelen, geleceğin polisi diye niteleyebileceğimiz Yargıç Dredd ve onun kanunları hüküm sürmektedir. Burada yaşayan toplum, garip sürüngen bir ırktan nihilist görüntüdekine dek farklılıklara sahiptir. Bu aykırılıkları törpülemekle görevli olan sistem ise yargıçları devreye sokmuştur. Yargıçlar; polisliğin yanı sıra jüri üyeliği ve tabii yargıçlık görevlerini beraber yürütmektedir. Adaletin mümkün olan en hızlı bir şekilde işleyebilmesi için başkaca bir yöntem yok gibidir. Yargıçların sultasının sürdüğü Mega City One, kısa sürede bütün İngiltere'de bir idol olmuştur. Onun sık sık tekrarladığı, "I am the law/Kanun benim" ifadesi üzerine şarkılar bile yazılmıştır (Mesela ünlü ink Brothers veya Madness topluluğununkiler gibi).
Judge Dredd'e ait orijinal bir kapak ve bir kare.
Aslında bu çizgiroman serisinin tahminlerden daha fazla beğenilmesinin nedeni senaryolarıdır. Çizgiromanları değerlendiren eleştirmenlerin tespitleri de bu yöndedir. Pat Mills ve John Wagner ikilisi gerçek birer yergicidir ve İngiliz toplumunun gerçek yüzünü ve kimliğini olanca çıplaklığıyla arasına azıcık da mizah katarak aktarmışlardır. Tabii konuşma balonlarına ana temaya uygun olarak adli serüvenler de serpiştirilmiştir. Üstelik her iki sanatçı da çizgiromanlara getirilen her tür sansürü reddederek yazdıkları metinlerle ortalığı kasıp kavurmuştur. Zaman zaman İngiltere gündemindeki kanuni ve toplumsal soruşturmaları da senaryoya dahil etmişlerdir. Mesela; 'Lanetli Dünya' başlıklı bölümde McDonald's ve Burger King gibi iki hamburger devini konu arasına maharetli diyaloglarla yerleştirmişler ve sonuçta beklenen tepkiyi yakalamışlardır. Her iki şirket de mahkemeye başvurup, ilgili bölümlerin yayınlanmamasına çalışmış ve Judge Dredd'in ekmeğine yağ sürmüştür. Mahkemeden gereken onay çıkmış, ancak Dredd'in ünü de almış yürümüştür. Bu başarılar İngiliz çizgiromancılık anlayışını bile kökünden sarsmaya yetmiştir.
Judge Dredd'e daha sonraki sayılarda katkı sağlayacak diğer çizerler arasına; Ian Gibbons, Mike McMahon, Brian Bolland ve derginin 230'lu sayılarında Ron Smith eklenmiştir. Senaryocu açısından da oldukça geniş bir portföyü olan Judge Dredd'e önceleri John Howard, Pat Mills ardından da T.B. Grover eklenmiştir. Kısa zamanda önce Fransa'da yayınlanan aylık çizgiroman dergisi Metal Hurlant'ın sayfalarına hemen ardından da ABD'ye transfer olmuştur.
Judge Dredd'in Türkiye macerası ise, 1990'larda başlamıştır. Bu sayede de 1992 yılında Milliyet Gazetesi ilavesi Galaksi dergisinde Dredd 2000 Yılının Amansız Şerifi başlığıyla boy göstermiştir.
Galaksi dergisinde basılan bir Judge Dredd sayfası.