Der kleine Prinz (Küçük Prens)

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,210
75,906
Der kleine Prinz: Nach der Erzählung von Antoine de Saint-Exupéry
"Antoine de Saint-Exupéry"nin ünlü eseri "Küçük Prens"in grafik romanı
Yazan: Antoine de Saint-Exupery
Grafik roman haline getirenler: Joann Sfar, Kai Wilksen
Almanca, 2008, 296 MB, 112 sayfa, CBR

Der_kleine_Prinz_kapak.jpg



Fransız aristokrat, yazar, şair ve öncü havacı Antoine de Saint-Exupery'nin (1900-1944) ünlü eseri "Küçük Prens"in grafik romanı. Romanın sinema filmi ve çizgi filmleri de yapıldı ancak bu tarz bir grafik uyarlamayı ben de ilk kez görüyorum. Özgün "Küçük Prens"i yazar kendisi resimlemişti ama onlar araya serpiştirilmiş eskizlerdi. Bu grafik roman 112 sayfa ama 300 MB'tan daha büyük. Yani çok kaliteli bir tarama. Ne yazık ki Almanca. İngilizce versiyonunun da yolda olduğunu duymuştum.

Aynı zamanda bir pilot olan Saint-Exupéry 2. Dünya Savaşı sırasında ABD ordusu adına Kuzey Afrika'da keşif uçuşları yapıyordu. 31 Temmuz 1944'te böyle bir keşif uçuşu sırasında uçağı vuruldu ve Marsilya açıklarında denize düştü. Uçağının enkazı 2000 yılında balıkçılar tarafından bulundu. Çöl keşif uçuşlarından izler taşıyan "Küçük Prens" ilk kez 1943'te basılmıştı. 250 dile (ve lehçeye) çevrilen ve 140 milyon kopyadan fazla satan bu fantastik roman (aslında kısa bir novelladır) Fransızcanın dünyada en çok okunan eseri ünvanını da almıştır.
 
Son düzenleme:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,210
75,906

Çökme esnasında kaybolan kapak görselini yenilerken, kuru kuruya olmasın diyerek "Küçük Prens"le ilgili bir gazete makalesini de buraya ekledim. Tarihçi Murat Bardakçı'nın 16 Ocak 2015 tarihinde HaberTürk gazetesindeki köşe yazısı:


Küçük Prens’ten almamız gereken ders

BUGÜNLERDE hangi kitapçının vitrinine bakacak olsanız, “Küçük Prens”i görürsünüz...1944’te çıktığı keşif uçuşundan dönemeyen Fransız yazar Antoine de Saint-Exupéry’nin ilk baskısı 1943’te yapılan meşhur eserinden sözediyorum... Dünyada şimdiye kadar satılmış ilk beş kitaptan biri olan ve Batı’da “novella” denen, hikâye ile roman arası eserinden... Küçük Prens’in bizde bu kadar sene sonra yeniden moda olmasının sebebi, yazarının ölümünün üzerinden 70 sene geçmesi, yani eserlerinin kamuya mâlolması ve ortada artık “telif hakkı” diye bir meselenin, daha doğrusu yayıncılar bakımından bir “derdin” kalmaması... Kitabı bundan böyle canı isteyen her yayınevi çıkartabileceği için, daha şimdiden dünya kadar baskısı yayınlandı. “Küçük Prens”in Türkçe tercümelerinin hemen hepsinin başına bir iş gelmiş olduğunu, yani eserin bizde sansürlenerek yayınlandığını herhalde bilirsiniz: Yazar, B612 adını verdiği asterodi bir Türk’ün bulduğunu anlatırken ismini vermediği bir Türk liderden sözeder, lideri 1909’a götürür ve hakkında “Türk diktatör” ifadesini kullanır. Bahsi geçen “Türk diktatör”ün Atatürk olduğuna inanıldığı için eserin bizde bildiğim kadarı ile tek tercümesi dışında bu ifade değiştirilmiş, alâkasız hâle getirilmiş, düzgün olan tek tercüme de bir sonraki baskıda apar-topar değiştirilmiştir. Üstelik, Millî Eğitim Bakanlığı “Atamıza hakaret ettiği” gerekçesi ile Küçük Prens’i bir aralık “öğrencilere tavsiye edilen kitaplar” listesinden çıkartmıştır! Ortada artık telif meselesi diye birşey kalmadığı için bu ifadenin bundan böyle hababam yayınlanacak olan Küçük Prens’te ne şekilde çevrileceğini merak ediyorum...
‘E’ HARFİ TARTIŞMASI
Saint-Exupéry denince hatırıma sadece kitabının bizdeki bu macerası değil, 1994’te Fransa’da yaşanan bir başka tartışma gelir: Avrupa Birliği’ne dahil ülkeler, Euro’nun saltanatından önce kendi paralarını kullanırlardı ve Fransa’nın parası “frank” idi... Fransızlar, Saint- Exupéry’nin kaybolmasının 50. yıldönümünde tedavüle üzerinde yazarın resminin bulunduğu bir banknot çıkarttılar ve kıyamet koptu. İşgüzarın birinin, resmin üzerindeki yazıya büyüteçle bakacağı tuttu, okudu ve “Exupéry” kelimesindeki ilk “E”nin üzerinde milimetrenin yarısından da küçük bir aksan olduğunu, yani harfin “É” diye yazıldığını farketti...
1031118_97304c571e7b620e0a6ce619393b0026.jpg

Fransa’da 1994’te tedavüle çıkartılan 50 franklık banknot ve Saint-Exupéry’nin adının yanlışlıkla aksan konmuş “E”si.
65 MİLYONU DA İMHA EDİLDİ
Hani İngilizce’de “i” harfi kapital yazıldığında noktası gidip “I” olurdu ya, Fransızca’da da büyük harflerin üzerine aksan konmazdı. “É”yi farkeden işgüzar, Fransa’nın en ciddî gazetelerinden Le Monde’a bir mektup gönderdi; Merkez Bankası ile darphanedekilerin ne cahilliklerini bıraktı, ne Fransız kültürüne ihanetlerini... “Yüzlerce senelik asil imlâmızı bozma hakkını kim verdi bu heriflere?” diye sordu; “Anlı şanlı Fransız Akademi uyuyor mu?” dedi, verip veriştirdi ve mektubunu “Utanmanız lâzım” diye noktaladı! Mektubu yayınlaması üzerine Fransa’da entellektüelinden sokaktaki adamına kadar, milyonlarca kişi Merkez Bankası hakkında demediklerini bırakmadılar! Merkez Bankası nihayet “Hatamızı kabul ediyoruz” dedi, tam 65 milyon adet basılan 50 frangın tamamını toplayıp imha etti ve üzerinde Saint-Exupéry’nin isminin doğru yazıldığı yeni banknotları tedavüle çıkardı. Fransa’da 1994’te yaşanan bu “50 frank” tartışması, kültürün nasıl muhafaza edilmesi gerektiği konusunda şu anda bizim için de mükemmel bir örnektir!

 
Son düzenleme:

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,210
75,906

Bir "Küçük Prens Sergisi"
İçinde bulunduğumuz "Eylül" ayında İstanbul'da bir "Küçük Prens Sergisi" açılmış ve 20 Ekim'e kadar da açık kalacakmış. Konu bütünlüğü bozulmasın diye yazıyı önceki bir "Küçük Prens" paylaşımımın altına ekledim. Yazı 26 Eylül 2015'te Hürriyet gazetesinde çıkmış, Ayşe Arman yazmış. Bu arada yukarıda Almancasını gördüğünüz Küçük Prens çizgi romanının Türkçe versiyonuna bir eski kitapçıda rastladım, yanımda taşımayayım dedim, zaman çabuk geçmiş, akşam olmuş kitapçı kapatmıştı. Araya da bayram tatili girince kitabı alamadım. Bayram sonu tekrar deneyeceğim.




 
Son düzenleme:

kadirnip

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
21 Kas 2014
4,653
22,389
Adana
Muazzam güzel ve detayli bilgilendirmeniz için, çok teşekkürler sevgili scanfan... Adamlar bir e harfi için firtinalari koparirken, küçük prens'in bu kadar popüler ve medyatik olmasi tesadüf değil... Neredeyse fransiz kültürünü küçük prens üzerinden dünyaya satacaklar... Ben daha çok , düşman ve kuyruk acisi içerinde olan, ülkemizi işgallerinin üzerinden henüz bir asir bile geçmemiş, kan emici, sömürgeci milletlerin, sevgili önderimiz atatürk'e yakiştirmiş olduklari diktatör sifatindan rahatsiz oluyorum... Elbette art niyetli, kötü dilli, iftiraci olacaklar... çünkü kuyruk acilari var... Atatürk sadece ülkemizi bu alçaklardan kurtarmakla kalmadi, dünyadaki diğer sömürge milletlere de, özgürlükleri için aydinlik vermiş oldu... Yani bu sömürgeci milletler, ülkemizdeki işgal emellerini dişinda ellerindeki sömürdüklerini de kaybettiler... Yani kaybettikleri, ülkemizden çok daha büyük oldu... Bu nedenle, atamiza saldirirlar da, hakaret de ederler... Maalesef biz hem diş ilişkilerde ülkemizi ve gerçeklerimizi yeterince anlatamiyoruz... Hem de kültürel değerlerimizi yeterince tanitamiyoruz...
Ben sadece atatürk'e, diktatör yakiştirmasi yaptiği için, bu yazarin eserini okumayi pek düşünmüyorum... Çünkü, kendi zamanında, Hitler gibi, Mussolini gibi ve özellikle de kendi ülkesinde Charles de Gaulle gibi gerçek diktatörler varken, Türk halkı için her şeyini feda eden, kurtarıcı, önder, devrimci ve ilerici bir lider olan Atatürk'e sataşmasını çok anlamsız buluyorum... Kim bilir nasil bir kuyruk acisi vardi... Bence milli eğitim bakanliği, bu konuda çok doğru bir iş yapmiş...
 
Son düzenleme:
Üst