Kadıköy, Büyülü Rüzgar, Akşam Yemeği ve Biz.. Toplandık!

[savok]

Yazar, çizer, boşta gezer kim varsa tutmuşlar polonezköy’e sabah kahvaltısına gitmişler... Yok daha neler, Sibirya’ya gitseydiniz daha kolay gelirdik... Bırakır mıyım yanlarına, az buçuk tanıdınız beni, çağırdım çocukları yaptım organizasyonu, sonra insan hali kuş misali, Lüküs hayat oh ne rahat, sabah kahvaltısı, akşam yemeği ve forumların en Yeşilaycısı Alkoliko Madrid hesabı bir The End’le noktayı koyduk... Ben eğlendim, sizde anıları görün, kapımız herkese açık... Bu fotoğrafların yayımlanmasında bazı hassasiyetler, mümkün olduğunca dikkate alınmıştır!..

Her şey böyle başladı;

Büyülü Rüzgar Meeting Center... İlyas’ın çay ve pasta ile güzel konukseverliği ile başladı her şey.. İlker yine almış esirlerini... Hararetle 5-5 diye bağırıyor...

Yeni dostlar gelmiş... Karşılama komitesi... Şerif ve Cemil Saz heyeti...

Fırsatı buldum, gözüme kestirdiğim pastaları arkada mideye gönderdim... Arkadaşlar hala olayın farkında değil...

Tüh, farkına vardılar. Pasta kalmadı...

Kaynaşma ve tanışma görüşmeleri çay eşliğinde devam ediyor...

Dışarıda Mustafa almış sazı eline 1.Admin-Yönetici geleneksel Grekoromen mücadelesine başlıyor... Yaman Çocuk Mustafa, karşısında genç yetenek Hüseyin...

Ağır ağabeyler geldi... Zeki, Timuçin, Nadir, Nihat, Şerif... Güzel insanlar...

En gereksiz konuşmalarda yine ben... Ne diyorsam artık..

Nadir Nuh diyor peygamber demiyor... İnat çocuk... İkna çalışmaları son hız gidiyor...

Kabak yine benim başıma patlıyor, dalıyorum ortaya, koçum be kim tutar beni...

Fazla açık hava çarptı, ayrıca oradan kovulma aşamasına gelmemiz sebebi ile pasaj bodrumunda muhabbet devam ediyor...

Yeryüzünün en mükemmel insanı ve fakat en kötü fotoğrafçısı Timuçin işbaşında.. O ana kadar her şey çok güzeldi...

Haluk abi, yanında Murat dünyanın en güzel biriktiren adamı. Karşısında Talat Güreli Hızırbey karakterinin yaratıcı çizeri... Dünya tatlısı üstad... Masada yanımda oturan üç cömert ve aslan yürekli adam sevgili dostlarım Nadir, Nihat ve Zeki, gereksiz konuşmalar üstadı ben yani Savaş...

Gelsin çaylar!..

Çizgi roman aşkına... Konuş Haluk abi... Tam bir beyefendi... Büyüyünce ona benzemek isterim.

Herkes bir yere bakar, Hüseyin terse, ee o bir admin...

İki gerçek beyefendi, Sinan ve Güngör... Çizgi roman sevdalıları...

Milleti esir ettiğim anlardan biri...

Ee artık vuslat saati, arkadaşın biri boş şişeden nasıl daha fazla alkol çıkar onu göstermekle meşgul, Haluk Abi inceden ayar geçiyor, Bütün Kadıköy, "Çizgi Diyarı burada kaçın" diye inliyor...

Sağımızdaki solumuzdaki masalar yavaş yavaş uzaklaşıyor...

Mustafa, bardağa su ve diğer şeyi koymanın inceliklerini gösteriyor... Haluk Abi de şu fotoğrafçı gitse de işimize baksak der gibi... Tüymenin zamanı geldi..

Hüseyin bardağa su koymayı galiba öğrenmiş... Akıllı çocuk. Gürcan da yaptığı iş mi, ben on kat iyisini yaparım diyor...

Bu fotoğrafta “flu”laştırma uygulanmıştır...

En faşo ve en Fenerbahçeli İsmail hakkı, konuşmaya girmeye çalışıyor, İlker ile Güngör ona sağır muamelesi yapıyorlar...

İsmail, gele gele bu mu geldi, bunla kim doyar derdinde...

Haluk Abi ve Talat abi, iki üstad, iki Çizgi Roman aşığı, bütün gece sende o var mı, bende bu var, sana şunu göndereyim, hangi kitap eksikse iste, muhabbet bu... ikisine de hayran oldum...

İyi insan, kötü fotoğrafçı... İşte Timuçin.

İşte İlker’in gerçek yüzü, böyle tatlı bir adam... Arka planda muhteşem ve yakışıklı Mustafa...

Nadir diyor ki ben gezerim alemde, sen gezersin Kadıköy'de aş bunlar, ne olursan ol yine de gel moduna girmiş...

Birdenbire her şeyin farkına vardı, ne de olsa bir yanında Şerif, bir yanında Timuçin... Fazla rahata yer yok...

İsmail Hakkı bu, şimdi uçar dalarım size buradan der gibi..

Ortam böyle güzel ve sıcaktı... Güzel insanlar, samimi dostlar...

Şerif artık toplanma zamanı geldi, lütfen pamuk eller cebe der gibi... İsmail ya sabır derdinde...

Zeki ve ben...

Gecenin en kırmızıları...

Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlarım. Böyle güzel dostlarım olduğu için gururlandım.
Yeniden görüşmek üzere...​

 

[caretta]

Toplantı!

Sayın Savok
Resimler çok güzel.Herkesin mutluluğu gözlerinden okunuyor.Yalnız
burada gerçek isimler yazılmış.Katılan arkadaşların nicklerini de yazın ki
kim kimdir öğrenelim. Bu arada adınızın Savaş olduğunu oğrendim.
Kareli gömlekli,top sakallı bey kim?

 

[The_DarknesS]

Güzel muhabbet olmuş,
Allah tekrarına erdirsin,
Bize de nasip etsin,
Ey güzel İstanbul'un güzel insanları
İzmir'den selamlar.

 

[gurcansarı]

gerçekten muhteşem bir gündü. tanışma şansına eriştiğim bütün insanlar çok güzel, geniş kalpli, bilgili ve değerli arkadaşlardı.
sanki 15 - 20 sene önce mezun olmuş eski okul arkadaşları gibiydik. aynı kafayı paylaşmak dedikleri bu olsa gerek. böyle bir grupta bulunmaktan dolayı gerçekten gurur duyuyorum.

Bir Çizgidiyarı toplantısında başıma gelenler.

- Birisi: abi sabaha kadar kastım 2500 tane zagor taradım. Yavaş yavaş paylaşırım.
- Başkası: bende 3000 tane çeviri yaptıydım geçen. Yarın hepsini yüklerim.
- Daha başkası: ben de DC külliyatının balonlamasını bu akşama bitiririm artık.
- Ben: ( HÖ bu ne bee )
- Gene birisi: yav photoshopta yardım edebilecek varmı zilyon tane düzenleme yapıcamda.
- Ben: ( ohhaaa naapıyo lan bunlar. )
- Daha başkasının yanındaki: şunu şeyini şeyden şeyttim paylaşırım bu hafta.
- ( koptuğum için kelimeleri tam anlamlandıramıyorum )
- Benim yanımdaki: bende e-derginin mızırtlarını mırttım, nası olmuş.
- Öteden biri: bu aykiler hakkaten daha iyi, kafam kadar sulu sulu olmuş bu sefer.
- ( balatayı yakma ve kayış koparma sebebi ile artık diyalogları böyle duymaya başlamışım sanırım )
- Bir ses. Bende tecümelerinize yardım ediimmi?
- Ben. ( ulan bu ses tanıdık. )
- Herkes : oluur.
- Ben ( yav bu benim sesim diimi beee. Nooluyo. )
- Birileri. Tamam bana şööle şööle gönderirsin soora şööle yaparız.
- Ben: ( naaptım ben allahım. ) tabi tabii ben text yaparım onları.
- Hala ben. ( oolum ne saldırıyon ortaya eziiik, allah cezanı versin, acil bez getiriiin )
- Artık kim olduğunu bilmiyom biri: o zaman önce şundan mı başlarız bundanmı?
- Ben: oluur o da oluur. ( ko rahvan gitsin artık. )
- Ben: ( ulan bi mr. Brown vardı dimi. Hah tamam, bi de apple vardı. What is your name vs vs falan. E sözlük de var, tamam lan yaparım ben ehe ehe )
Devamı : hep beraber görürüz artık. ( yok ben başka bi nick buliim artık kendime, uzuuun bi zaman da görünmiim ortalıkta. Hay allah kahrı bela ve bin kokmuş köfte. )

 

[savok]

Top sakallı beyefendi,
gerçek bir gönül adamı
saygıdeğer doktorumuz Nadir beyefendinin diyarımızdaki mahlası Gulyabani'dir.
Ancak kendisi bu mahlastan sonra
karakter yaparak yaklaşık 30 kilo zayıfladı..

 

[Baltimora]

Sağolsun Savaş abim, her zamanki gibi beni aradı ama haftasonları pek müsait olamadığımdan maalesef gelemedim. Ama daima kalbim sizlerle güzel insanlar. Böyle güzel altiviteler düzenlediği için de kendisine ayriyeten çok teşekkür ederim. Sevgi ve saygı ile..

 

[caretta]

Toplantı!

Savaş:Savok
Nadir:Gulyabani
Öteki beyler kim?Çizgi Diyarı'nın çoğu üyesini gıyaben tanıyoruz ama
nick ile beraber simaları da merak ediyorum doğrusu...

 

[albay]

toplantılarınız çok çekici doğrusu. inşallah nasip olurda bir gün bende katılırım. en çok Talat güreli'ye şaşırdım, nasıl oldu bu iş. bilmiyordum bir muhabbet bağınız olduğunu. türkiye çocuk neslinden olduğum için çok iyi bilirim ve severim. keşke orda bulunabilseydimde muhabbet edebilseydim.

 

[savok]

Sevgili caretta,
en yakın zamanda sizi bekliyorum,
bizzat ben herkesi sizle tanıştıracağım..
Kısaca belirtmem gerekirse
Tsubasa- Hüseyin (Diş Hekimi)
börtecinefb-ismail Hakkı (Öğretmen)
Bakunin-İlker (İlaç mümessili)
ertuğrul-Zeki (Tüccar)
uzung-Güngör (Öğretmen-Md.Yard.)
şerifengin(mühendis)
direnç11-Nihat(Mühendis)
raven-Mustafa(Öğretmen)
Gürcan Sarı (kusura bakmasın mesleği unuttum.)
profesör-Av.Haluk Yücesoy
savok-Av.Savaş OKUTAN
yeryüzü-Cemil (Doktor)
gulyabani-Nadir(Doktor)
timed- Timuçin(Mühendis)
umarım yeterli olmuştur.
Saygılar.

 

[gurcansarı]

şu yaptığım işi anlatmak kadar zor gelen bişi yok bana.
ben housekeeper ım yani denetmen. yapılan temizlik işlerinin kalitesini ve uygunluğunu kontrol ederim. otellerde housekeeper olarak geçen bu meslek şu anda çalıştığım sektör olan avm lerde işletme şefi yada operasyon şefi olarak geçiyor. işte ööle bi iş yani.

 

[savok]

Sevgili operasyon şefim,
yani büyük şef
artık öğrendim..
Lütfen kusuruma bakma..
sevgiler..

 

[Santa Fe]

Gerçekten güzel bir gündü. Çekinerek gittim fakat çizgi roman kardeşliğinin sanal değil gerçek olduğunu pazar günkü toplantıda gördüm. Herkes samimiyet ve yakınlık gösterdi. Paylaşımlarından sürekli yararlandığımız kişilerle tanışmak da ayrı bir zevkti. Vakit darlığı nedeniyle toplantının ikinci kısmını kaçırdım muhabbet dahada koyulaşmış. Toplantıyı düzenleyen Savok'a teşekkürler.

 

[serifengin]

Evet ben yaptım!
Yakaladım genç arkadaşlarımı beyinlerini yıkadım!
Ama onlardanda bir şeyler öğrendim?

Kel kafalı gözlüklü olan ve en çok bağıranlardan biri benim (Kırmızı gömlekli kel olan)

Masamızın yıldızı yoktu..
Hepimiz yıldızdık çünkü..
Haluk ağbimiz şahsına münhasır arkadaşını bulunca bizi unuttu
Ben Nadir abimizi (Gulyabani) ekarte ederken Timuçin,ide engelledim (Timed)

Zeki abimiz (Ertuğrul) her zaman ki ağır abiliğini ortaya atmışsada Hakkı,nın ortaya atılmalarındada göğsünü siper etmeyi bildi


Gecenin sonunda Timed yine tiriadını söyledi bende videoya aldım ama gel gör ki ses yok ne yazık ki

Taaa Trabzon,dan gelen Bakunin ve Tsubasa taaa Ankaradan gelen Profesörüm sizleri seviyoruz ve özlüyoruz.
Ve ve ve ilk defa tanıştığım Gürcan ve Santa Fe ile sanki kardeş gibi kaynaşmamız beni şaşırtmadı ..
Neden mi?
Çünkü ortak paydamız çizgi roman.
Ne koministliğimiz ne faşistliğimiz ne mesleğimiz ne oturduğumuz yer ne doğduğumuz yer bizi kibarlık olsun diye sormaktan başka ayırt edici olamadıda ondan...

Bir gün şu Çizgi Roman alemindeki gereksiz atışmalar ,kıskançlıklar senindi benimdi tartışmalarının son bulması dileğiyle...

 

[timed]

Sevgili dostlar ,
Bende elimden geldiğince görüntüleyebildiğim kareleri paylaşayım :

 

[yeryüzü]

bu organizasyonlarla sevgili savaş çok büyük
sevaba giriyorsun.. şaka değil insanlar mutlu oluyor..
çok teşekkürler öncelikle.
ben de yakışıklı raven,
saygıdeğer direnç11,
ateşli bortecinefb,
genç tsubasa,
beyefendi bayposta
(arada diğer arkadaşları kaçırdım ama bir dahaki sefere)
ile tanışmaktan çok mutlu oldum.
diğer arkadaşları yeniden görmekse 'okuldan kaçıp
arkadaşlarla buluşmak' gibi heyecan verici bir duyguydu;
ne yazık ki işim çıktığından heyecanın devamı olan
güzel muhabbeti kaçırdım ve aklım hep ordaydı..
eh timed'in fotoğraf konusundaki ustalığını da kutlamadan
geçmeyelim şimdi..

 

[bortecinefb]

Güzel geceydi vesselam , en son Haluk ve Talat Ağabeyler, Hüseyin ve İlker ile Mehmet ve kayın biraderi Levent (sonradan aramıza katıldı9 ile 1 saat kadar daha oturduk, epeycede güldük. Ben garsona biraz agresifleşsem de İlker işi tatlıya bağladı neticede .

 

[tatu]

paylaşımlarınızla ,bu güzel ve samimi toplanma adına bizde mutlu olduk..güzel insanlar ve güzel muhabbetler,müthiş..

 

[Killbill]

Dostluk denilen böyle birşey olsa gerek

 

[barışvolkan]

Saygıdeğer,
Çizgi Roman Diyarı'nın tüm üyeleri,bizler bu resimlere bakarken kim bu acaba di yoruz .Tabiki haklı olarak,bilmek ve tanımak istiyoruz.Ama ben isim olarak kimseyi tanımasamda resimleri beynime,kahkahaları gönlüme,konuşulan-anlatı lan bilgileri bilgilerime katmaktan ziyade içtenliğe,resim karelerine vuran yer eden içten samimiyete bakıp gıpta ediyorum.İşte çizgi roman hepimizin sözü söz olmaktan çıkıp gerçekleştiği karelere bakıp bunları bile bizlerle paylaşan arka daşlarımın arasında olamamanın üzüntüsünüde yaşıyorum.Ama bilinsinki nerede olursak olalım onların yanı başında,yanlarındayız..
Tüm arkadaşlara sevgi ve saygılarımla.

 

[hayemyes]

Bayağı kıskandım valla... Kadıköy'ü okul yıllarımdan beri (Sen Josef Lisesi) yani 43 senedir görmemişim, gözümde tütüyor. Çok güzel bir vakit geçirmişsiniz (heyhat, bensiz). Resimlerde görünen yer Kadıköy'ün neresinde acaba?
Sağlığınıza...

 

[savok]

43 yıl çok uzun süre..
Bu kadar hızla değişen bir ülkede, bir kentte
eskiye ait pek bir şey kaldığını sanmıyorum ama
şöyle tarif edeyim
Kadıköy'de Vapur İskelesinden in,
Eski Belediye binasının yanından karşıya geç,
tramvay yolu sanırım o zamanlarda vardı,
ordan da karşıya geç
Karşında Kadıköy postanesi
80'li yıllarda oradaydı, ancak 70 yılların başında oradamıydı bilmiyorum,
hemen köşeden postanenin arkasına dolan,
işte o sokak..
Bilmem tarif edebildim mi?
En iyisi sen atla uçağa gel,
İstanbul anlatılmaz, yaşamak lazım..
Akmayan suları,
üzerine üzerine gelen şoförleri,
kaldırımda ya da yolda yürürken üzerine sıçrayan suları,
tükürenleri, öğürenleri,
simitçisi, midye dolmacısı, değnekçisi, otoparkçısı
hala aynı İstanbul..
Sürprizlerle dolu..

 

[timed]

Sn hayemyes ,
Fotolardaki yer PTT binasının arka tarafındaki sokaktır.Yani Beşiktaş vapurlarının kalktığı iskelenin tam karşısına geliyor.
Artık bir dahaki sefere bekleriz.

 

[gurcansarı]

bi de şöyle deniyelim ( 43 yıl önce orada olan sabitleri kullanarak )
baylan pastanesinin sokağına girmeyip sağa sapınca hemen 50 m ilerisi.
ya da gazanfer bilge nin arkasına düşüyor da diyebiliriz.

 

[hayemyes]

...Akmayan suları,
üzerine üzerine gelen şoförleri,
kaldırımda ya da yolda yürürken üzerine sıçrayan suları,
tükürenleri, öğürenleri,
simitçisi, midye dolmacısı, değnekçisi, otoparkçısı
hala aynı İstanbul..
Sürprizlerle dolu..

Yine de bizim İstanbul...

"Sevgili Istanbul cihana bedelsin
Güzeller güzeli cennetten güzelsin
Sahilin hülyali, denizin fusunkar
Sularin kevserdir, halkın cok bahtiyar
Sevgili İstanbul cihana bedelsin
Güzeller güzeli cennetten güzelsin.

Sandallar dolaşır hep sahil boyunda
Gazeller söylenir Kanlıca koyunda
Aşıka bu cennet en büyük emeldir
Bir mehtab alemi bin ömre bedeldir
Sevgili İstanbul cihana bedelsin
Güzeller güzeli cennetten güzelsin."

Acaip şey. Ben ki kırk seneden fazla pek Türkce konuşmamışım kimseyle, ve bu sabah yediğimi hatırlamam, birden yukardaki şarkıyı hatırladım. (buralarda Türkce konuşan yok, beraber getirdiğim birkaç Aziz Nesin kitaplarını tekrar tekrar okuyarak lisanı unutmayaya çalıştım. Farkındasınız ki siteniz ve hepiniz büyük bir hazinesiniz benim için.)

gurcansarı "gazanfer bilge'nin arkasına düşüyor" dediği gibi kesinlikle anladım nerede olduğunu. Candan teşekkürler.

 

[profesör]

Sevgili hayemyes;
savok üstadımın resmettiği değil İstanbul
Senin şiirindeki İstanbul
Kaç zamandır o şiirdeki kadar ve daha da güzel İstanbul

Bunu anlamak için
Günün birinde Kadıköy iskelesinin hemen arkasındaki sokaklarda, ya da İş Merkezi alt katlarında murataralın Meşveret Kıraathanesinde veya Migros'un bitişiği Büyülü Rüzgar 'da
Beyoğlu Çiçek Pasajının hemen arkasında Nevizade sokakta
Azıcık aşağıda Asmalımesçit sokaklarında
şöyle bir gezinmen yetecektir
Çizgi roman sevdalıları halvet olmuş, sohbet tavanda
savok'un organize ettiği köyün delilerinin toplantısına denk gelebilirsin
İstanbul'u güzelleştiren İstanbul beyefendileri ertuğrul, kolibri, mehdal
en kral Conan timed, en süperinden avcı süpermen şerifamca, en sevimli gulyabani,

enleri saymaya kalksam sayfalar yetmez, uzunglar, yeryüzünün en güzel gülenadamları

Talat Güreli, Yücel Köksal, Aslan Şükürlere de rastlayabilirsin
ve bu güzelliklerden istifade etmek için Trabzonlardan, Ankaralardan gelenleri de görürsen şaşırma

Kırk yıl önceki İstanbul'dan daha güzelini bulacaksın,
gezsen İstanbul'u

Hepi topu, altı üstü bir uçak biletine bakar
Gelmeden önce haberimiz olsun

 

[hayemyes]

Aynı alicenaplılık, aynı misafirperverlik... Hakikaten değişmemiş İstanbul. Gene gözlerim doldu... İyi geceler dostlar.