Doğan Kardeş 1969 Sayı 033

Doktor Kim

Aktif Üye
17 Mar 2011
313
14,315
Doğan Kardeş 1969 Sayı 33
08 Aralık 1969
(130'luk 20 sayfalık seriden sonra aynı yıl küçük boy 32 sayfa olarak devam eden seriden) Sunum olarak derlediğim yazılarda Ateş Kaptan ve Süpermarionation evreni ve diğer kahramanlar hakkında bilgiler bulacaksınız. Elimde tam olan 130'luk seriden ayrı olarak 69'un 70, 71 ve 1972 yılları serilerinden epeyce var.130'luk seriyi tamamladıktan sonra sıra onlarada gelecek. Bu sayı tadımlık olsun. İyi okumalar diliyorum.

SÜPERMARİONATİON _ (SUPERMARIONATION) EVRENİ

CAPTAİN SCARLET (ATEŞ KAPTAN)
FİREBALL XL5 (ATEŞTOP)
ZERO X
STİNGRAY
THUNDERBİRDS

Ateş Kaptan ve "yedi renk uzay birliği" üyeleri, Marslılara ve onların casusu Kara Kaptan'a karşı savaşıyorlardı.
Ateş kaptan'ın yakın arkadaşı da Mavi Kaptan'dı.
Gerry Anderson; Captain Scarlet dışında, Thunderbirds (Fırtına Kuşları), Fireball XL5 (Ateştop), Stingray, Zero-X gibi bir çok çizgi roman- kukla film ve dizi film (Ufo, Uzay 1999) yaratmıştır. Doc Holliday'den alıntı.

Altta Ateş Kaptan sayfalarının linklerini veriyorum. Diğer kahramanlara ise sayfanın sol bölümünden ulaşılabilir.






Zero-X, Thunderbird dizisinin de yaratıcısı Gerry ve Sylvia Anderson'un eseridir.

"Gerry Anderson'u Kaybettik!
Çocukluğumun efsane çizgiromanlarının ve kukla filmlerinin yaratıcısı, Büyük Gerry Anderson uykusunda vefat etti.

Öldüğünde, 90 yaşındaydı. Ölüm tarihini 28 Aralık 2013 olarak yıllar önce tahmin etmişti. Ondan tam bir yıl önce öldü.

Anderson: Ateştop, Zero-x, Fırtına Kuşları,Stingray, Ateş Kaptan, UFO,Uzay 1999 gibi bir bir çok olağanüstü karakter ve film yaratmıştı.
Kukla filmlerini supermarionation denilen bir teknikle geliştirmişti.
1960 larda , 21. Yüzyılı hayal etmişti. Büyük bir adamdı.
Cenazesine binlerce kişi katılmış.Mekanın cennet olsun. Doc Holliday"
1929 doğumlu Anderson, Türkiye'de ilk periyodik televizyon yayınlarının yurt çapında yaygınlaştığı 1970'lerin ilk yarısında, TRT ekranlarında oynayan Stingray adlı dizinin de yaratıcısıdır. Fakat ondan daha evvel TRT ekranlarında Pilli Bebek adıyla bir kukla dizisi daha vardı hayal meyal hatırladığım. Gerry Anderson'un Roberta Leigh ile birlikte yarattığı bu dizinin orijinal adı Battery Boy imiş. Gerry Anderson yaratmış olduğu kuklaları Supermarionation olarak adlandırmıştı. 1960'ların teknolojisine göre üretmiş olduğu halde bu zımbırtılar gerçekten süper adını hak ediyordu. Çünkü kuklalar ağız hareketlerini ufak bir motor sayesinde gerçeğe yakın bir şekilde taklit ediyordu. Ancak bu teknolojik devrime karşın yine de büyük bir dezavantajları vardı. Maalesef yürüyemiyorlardı ve maceralar greko-romen (belden aşağı yasak-felç) usülde gerçekleşiyordu.

Bu kukla bahsini bir kenara bırakacak olursak asıl beni ilgilendiren bu dizilerin çizgi romana uyarlanmış haliydi. Çünkü çocukken ayrıntılarını hayal meyal hatırladığım ve Doğan Kardeş dergilerinde merakla okuduğum Zero-X de, Ateştop (Fireball) ile birlikte Gerry Anderson ve ekibinin ürünüydü. Fireball'ı hiç hatırlamıyorum fakat nedense Zero-X'i unutmamışım. Kaptan Paul Travers, yardımcı pilot Greg Martin, ne işle uğraştığını pek hatırlamadığım Brad Newman (Space Navigator imiş görevi, ne demekse artık) ve bir iki kişi daha dev bir uzay gemisiyle dolaşıyor, çeşitli gezegenlere uğrayıp maceralar yaşıyorlardı. Takım elbise hissini veren, içlerine giydikleri kırmızı kazaklarının göründüğü ilginç bir kıyafet giyiyorlardı.

Zero-X çizgi romanı TV Century 21 çizgi roman dergisinde de Fireball, Stingray, Thunderbirds, Captain Scarlet ve Mysteronlar ve diğer Supermarionation yapımlarıyla beraber yayınlanmış. Bu bilim-kurgu dergisininin fikir babası Anderson 1975 yılında Uzay 1999 adlı televizyon dizisini de hazırlayacaktı. Hatta bu dizinin ikinci sezonunda ortaya çıkan Maya karakteri ve büründüğü ilginç yaratıklar da Anderson'un tasarımıdır. Zero-X konusunu araştırırken ilginç bir malumata rastladım. Kaptan Paul Travers'in fizyonomisi tasarlanırken Sean Connery'den ilham alınmış. Internette bulduğum bir kaç macerasını inceledim Paul Travers biraz biraz Sean Connery'yi andırıyor.

Zero-X serüvenlerini çizenler arasında Türkiye'de pek bilinmeyen Mike Noble'nin adına rastladım. Diğer bir ünlü İngiliz çizeri Frank Bellamy de Thunderbird'ü resimleyenler arasında. Mike Noble 1930 Londra doğumlu. Askerlik görevi sırasında birkaç savaş aracının çiziminde görev alıyor. Daha sonra 1953 yılında çizgi roman çizmeye başlıyor. Daha sonra TV Centruy 21 kadrosuna giriyor ve FireBall XL5, Kaptan Scarlet, Zero-X çizimlerinde görev alıyor. Star Trek (bizdeki Uzay Yolu) çizimlerinde de bulunuyor. 1980'lerde sıhhat sebebiyle emekliye ayrılıyor ancak 10 sene sonra çeşitli illüstrasyonlar ve kapak çizimleri için tekrar çizmeye başlıyor.

Zero-X maceralarınından bir tanesini uzun yıllara rağmen hala hatırlarım. Gittikleri bir gezegende elemanlardan biri dolaşırken garip bir çiçeğe eğilip bakmış ve kafası anında sivrileşip tek gözlü bir hale gelmişti. Sonra diğerlerini de metamorfoz olmaları için zorlamıştı. Internette araştırma yaparken bu maceraya ait bir-iki kare ve bilgi buldum. Macerayı Mike Noble çizmiş. Maceranın adı Prisoners of the Eye Leaves imiş.

Maceraların genel yapısına bakıldığında oldukça fantastik olduğu gözlerden kaçmıyor. Uzak bir gezegende eski Mısırlılar gibi piramit inşa ettiren adam, Avustralya yerlisi gibi vücudunu boyayan gezegen sakinleri, dev yengeçler, göz şeklinde bir kratere sahip Ay, dirilen dinozorlar, Gulliver öykülerini hatırlatan devler, konuşan sfenksler, türün olmazsa olmazı isyan eden robotlar, bir anda evrim geçirip insanları mağlup eden maymunlar ... ilah. Hemen belirteyim en çok Mike Noble çizimlerini beğendim. Daha bir Alex Raymond üslubuna yakın olduğu için hoşuma gitti. (Anlarsınız ya Guglielmo Letteri ve Gallieno Ferri'yi de bu yüzden seviyorum.)

Hülasa bu nacizane sayfayla da Zero-X ve Gerry Anderson'u anmış olduk. Bitirirken ufak bir not eklemek istiyorum. Internette Gerry Anderson'un kuklalarını araştırırken tesadüf eseri kukla kelimesinin Yunanca'dan dilimize girdiğini öğrendim. Kukla Yunanca bebek manasına geliyor. "Koukla Mou" bebeğim demek örnek. Hatta ekşi sözlükte o maddeyi yazan arkadaşla mesajlaştık. Ona babannemin sıkça kullandığı ve antik Rumca'da toz yumağı anlamına gelen Pavçına kelimesini de sordum. Sözlük yazarı İstanbul Rumlarındanmış. Pavçına kelimesi İzmir ya da Pontus Rumcasında Latince "Patine" kelimesinden bozularak türemiş. Keza yine babaanemin ve babamın kullandığı Pakos "sakarlık yapmak" kelimesi de öyleymiş.
Orhan Berent.


Süpermarionation evreni hakkında, sevgili dostum
Mr.yer6'nın güzel bir yazısını bulacaksınız.

Dogan Kardeş, 31 Ekim 1966'da yeni bir yüzle ve çizgiroman-metin dengesi sayfa adedi bazında yarı yarıya olacak biçimde düzenlenerek yeniden okuyucusuyla buluştu. 26 ay boyunca da bu formatını korudu. Ön ve arka kapakları renkli basım, iç sayfalar siyah beyaz olarak yayınlandı. Kağıt kalitesi ve yayına gösterilen özen yönünden kanımca, çocuk dergileri için bir sıçrama noktasını belirler Doğan Kardeş'in bu sayısı..

Yer verdikleri çizgi romanlar İngiliz ve Amerikan kaynaklı.. Ama özellikle bu sayı ile yayına başlayan iki karakter var ki, bunlar Doğan Kardeş'in itici gücü olmuşlar. İlki, renkli sayfalara yayılan Ateştop (Fireball XL5), diğeri derginin orta sayfalarını işgal eden Uçan Adam (Superman)...

Yukarıdaki serüven Century 21'den alınmış (Sayı 34, 11 Eylül 1965). Fireball XL5'in ilk serüveni olmadığını da belirteyim. Fireball XL5, Gerry Anderson'un televizyon dizisi olarak hazırladığı aynı isimli yapımın çizgiroman dünyasındaki yansıması olarak 1962'de, TV Comics derğisinde, değişik çizerlerin elinden çıkan biraz daha karikatürize tiplemelerle yayın hayatına başlamış.

İleriki sayıları paylaşırken, Fireball XL5 ve dahil olduğu Supermarionation ekipi hakkında bilgi veririz ama önce Fireball XL5 çizimlerinin büyük bölümüne ölümsüz imzasını atan Mike Noble'dan sözedeyim.

Özellikle aksiyon içeren çizimleri ile tanınan bu İngiliz, 1930 Londra doğumlu. 16'sında School of Art S.W. Technical College'e giriyor. 19'unda Kraliyet'in silahlı araçlar çizimleriyle ilgili bir bölümünde bir süre çalışıyor (Buradaki işi ileride çizimlerini yapacağı futuristik alet edevat için bir öngörü yaratmış olsa gerek). Sonraları Chelsea Studios, Cooper Studios gibi ortamlarda çalışıyor, Eagle, TV Comic, Century 21 gibi dergilerde çiziyor.

Noble, Century 21 ve takip eden ilişkili diğer dergilerde (Countdown, TV Action) Fireball XL5, Zero X ve Captain Scarlet and the Mysterons, Thunderbirds striplerini resimliyor. Zero X (Zero-X olarak), Captain Scarlet and the Mysterons (Ateş Kaptan ismiyle), Thunderbirds (Fırtına Kuşları ismiyle) ileriki yıllarda Doğan Kardeş dergisi'nde de Türk okuyucusuyla buluştu.. İyi ki buluştu.. :)

80'lı yıllarda sağlık ve ailevi sorunlar nedeniyle çizgiroman işinden emekli oluyor Mike Noble ve yalnızca illustrasyon ve magazin kapakları çizimi işleri yapıyor...

Sözü uzatmayalım; dönemin İngiliz Çizgiromanı için çok önemli bir isim olarak belleklerdeki yerini almıştır Mike Noble..

Dogan Kardeş'in 31 Ekim 1966 tarihli bu sayısının kapağı ile Century 21'de yeralan kapağı kıyaslayacak olursak: ....... gördüğümüz üzere Doğan Kardeşçiler (Yapı ve Kredi Bankası Yayınevi) balonlamalarda orijinale pek sadık kalmamışlar. Çeviri konusunda bir yetersizlikten kaynaklanmadığını düşündüğüm bu durum, büyük ihtimalle, Fireball XL5 ve dahil olduğu Supermarionation evreninin nasıl takdim edileceği konusunda bir kararsızlık yaşanmış olmasına bağlı..

Bir konu daha var çeviri ile ilgili: Supermarionation evreninde geçen bazı mekan ve gezegen isimleri, Türk okuyucusunun bilebileceği güneş sistemi gezegenlerinin isimleriyle yer değiştirmiş. Günümüz bilgisinin ışığında bakınca, bu durum çizgiromanı çağdışılığa itiyor, güncel kalmasını engelilyor gibi görünse de orijinal yazar ve çizerler bu hataya düşmemişler aslında. Serüvenlerin geçtiği evrende mekanlara hayali isimler vermeyi yeğlemiş ve "eskime" olasılığını indirgemişler..

Doğan Kardeş ve Türk okuyucusuna hediye ettiği değerler hakkında söylenecek çok fazla şey olması bu metni yılan hikayesine döndürebilir. Tadında bırakalım.. Mr.yer6



Doğan Kardeş 1969 Sayı 33 Cbr 26 Mb:


doankarde04a1.jpg


doankarde01.jpg


doankarde10lml.jpg


doankarde24.jpg


doankarde12dkd.jpg


captainsca0000.jpg


cdrtr.jpg

ZAMANGEZGİNİ
BAYHUN ÖNTÜRK
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

abartman

Onursal Üye
13 Ocak 2011
2,006
12,059
Herhalde Mike Noble'ın en hazzetmeden çalıştığı iş Ateş Kaptan serisi. Genelde Supermarionations içinde yer alıp TV21'de yayınlanan karakterler Noble'ın tezgahından geçtikten sonra derginin starı olmuşlar. İstisnaslar Stingray ve Captain Scarlet. Her iki seriyi de ilkin Ron Embleton çizmeye başlamış. Noble'ın eli Stingray'e hiç değmedi ama yukarıda verdiğin örnekteki gibi Ateş Kaptan çizdi. Diğer işlerine oranla daha özensiz gibi gelir bana. Belki de alışılandan farklı olarak her sayı için 2 değil 4 sayfa üretmesi gerektiğinden kalitede zorunlu bir düşüş olmuştur. Bir de o 4 sayfanın 2'sinin gri tonlu basılması durumu var. Renklendirmek için o kadar uğraş, sonra dergiye gri tonlu bassınlar, herhalde canı sıkılmıştır ustanın.

TV21'de 2'si renkli 2'si gri tonlu 4 sayfalık Ateş Kaptan maceraları Doğan Kardeş'in de başını ağrıtmış. DK standart olarak her çizgi romanı 2'şer sayfa basıyor ve yayınlayacağı çizgiromanları derginin formatı gereği renkli veya siyah beyaz sayfalara denk gelişlerine göre seçiyordu. Format 2 sayfa metin ağırlıklı, 2 sayfa çizgiroman şeklinde planlanmıştı. Yani orijinalde yarısı gri tonlu yarısı renkli çizilmiş bir çizgiromanı yayınlamak için format değişikliğine gitmesi gerekiyordu. Başlarda bu değişikliği yaptılar, kapak dahil 4 sayfa bastılar Ateş Kaptan'ı. Ama sonraları tekrar iki sayfa olarak basmaya başladılar. Ateş Kaptan DK'nın renkli sayfalarında yer almak üzere seçilen bir çizgiroman olduğu için, orijinalinde gri tonlamalı olan sayfaları da kendileri renklendirdiler. İlk bir kaç sayı başarılı renklendirme örneği oluştursa da sonraları bozmuşlar. Yukarda verdiğin örnek başarıyla renklendirilmiş olan sayfalardan. :)

Not; Mr.Yer6'ya da bir düzeltme getirmek istiyorum. Noble imzalı bir Thunderbirds (Fırtına Kuşları) macerası yok bildiğim kadarıyla. Bu strip ilk çizeri Frank Bellamy'den sonra başka bir sürü çizer tarafından ele alındıysa da hiçbiri Bellamy'nin boşluğunu dolduramamıştır. Akıllı bir adam olan Noble da Bellamy ile bir kıyaslanma ihtimalini göze almamıştır sanırım. :)
 
Üst