16 Aralık Ve Günler Yürümeye Başladı, Müzikli Resimli Edebiyat Takvimi

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,141
77,484
hiçbiryerde :)
www.youtube.com/watch?v=3tq5TLpHtzQ
tuyetreyw37645326_106_Kopya.jpg

0_252ertertrre_29.jpg

0_252ertertrre_30.jpg

179_agorrte45r_kl_73.jpg

180_agorrte45r_kl_73.jpg

181_agorrte45r_kl_73.jpg
 
Son düzenleme:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,141
77,484
hiçbiryerde :)
Ali Kuşçu (Özbekçe: Ali Qushchi Samarqandiy) asıl adı Ali Bin Muhammed (1403, Semerkand - 16 Aralık 1474, İstanbul), Timur İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu'nda bir astronom, matematikçi ve dil bilimcidir.

İstanbul'a gelen Ali Kuşçu'ya 200 altın maaş bağlanır ve Ayasofya'ya müderris olarak atanır. Ali Kuşçu, burada Fatih Külliyesi'nin programlarını hazırlamış, astronomi ve matematik dersleri vermiştir. Ayrıca İstanbul'un enlem ve boylamını ölçmüş ve çeşitli Güneş saatleri de yapmıştır. Ali Kuşçu'nun medreselerde matematik derslerinin okutulmasında önemli rolü olmuştur. Verdiği dersler olağanüstü rağbet görmüş ve önemli bilim adamları tarafında da izlenmiştir. Ayrıca dönemin matematikçilerinden Sinan Paşa da öğrencilerinden Molla Lütfi aracılığı ile Ali Kuşçu'nun derslerini takip etmiştir. Nitekim etkisi onaltıncı yüzyılda ürünlerini verecektir.

Ali Kuşçu'nun astronomi ve matematik alanında yazmış olduğu iki önemli eseri vardır. Bunlardan birisi, Otlukbeli Savaşı sırasında bitirilip zaferden sonra Fatih'e sunulduğu için Fethiye adı verilen astronomi kitabıdır. Eser üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde gezegenlerin küreleri ele alınmakta ve gezegenlerin hareketlerinden bahsedilmektedir. İkinci bölüm Yer'in şekli ve yedi iklim üzerinedir. Son bölümde ise Ali Kuşçu, Yer'e ilişkin ölçüleri ve gezegenlerin uzaklıklarını vermektedir. Döneminde hayli etkin olmuş olan bu astronomi eseri küçük bir elkitabı niteliğindedir ve yeni bulgular ortaya koymaktan çok, medreselerde astronomi öğretimi için yazılmıştır. Ali Kuşçu'nun diğer önemli eseri ise, Fatih'in adına atfen Muhammediye adını verdiği matematik kitabıdır.

Doğum şehri Semerkant, doğum yılının ise 15. yüzyılın ilk dörtte biri içerisinde olduğu kabul edilmektedir. 16 Aralık 1474 (h. 7 Şaban 879) tarihinde İstanbul'da ölmüş olup, mezarı Eyüp Sultan Türbesi hareminde bulunmaktadır. Ölüm tarihi; torunu meşhur astronom Mirim Çelebi'nin (ölümü, Edirne 1525) Fransça yazdığı bir eserin incelenmesi sonucu anlaşılmıştır. Mezar yerinin 1819 yılına kadar belirli olduğu ve hüsn-ü muhafazasının yapıldığı; ancak 1819 yılından sonra, Ali Kuşcu'ya ait mezarın yerine, zamanının nüfuzlu bir devlet adamının mezar taşının konmuş olduğu anlaşılmaktadır.
www.youtube.com/watch?v=iC-Ct08YR7Y
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,210
75,907

"İbrahim Müteferrika"nın matbaasında basılan ilk kitap "Vankulu Lügatı"ydı (Kitab-ı Lügat-ı Vankulu). (1729, İstanbul). Bu, Arapça-Türkçe bir sözlüktü ve 2 cilt halinde basılmıştı. 1742 yılına kadar bu matbaada toplamda 17 ayrı kitap basılmış. Bu kitaplar basılırken Osmanlı'nın başında "III. Ahmed" ve sonra "I. Mahmud" vardı.(23. ve 24. padişahlar)


vankulu_L_gat.jpg

 
12 Şub 2010
15,006
545,756

Mezar yerinin 1819 yılına kadar belirli olduğu ve hüsn-ü muhafazasının yapıldığı; ancak 1819 yılından sonra, Ali Kuşcu'ya ait mezarın yerine, zamanının nüfuzlu bir devlet adamının mezar taşının konmuş olduğu anlaşılmaktadır.



Nüfuzlu bir devlet adamının mezar taşı, ünlü bir bilginin mezarının yerine konulmuş.

Nobel ödüllerini ünlü bilginler yerine nüfuzlu devlet adamlarına vermemekle çok ayıp etmişler doğrusu...
 

scanfan

Yönetici
25 Eyl 2013
7,210
75,907


Anlaşılan yine bugünlerdeki gibi sert bir kış yaşanıyormuş. Fotoğraf İstanbul'da çekilmiş, Hayat Mecmuası'nın 1 Şubat 1957 tarihli sayısının arka kapağına basılmış. Muhtemelen fotoğraf da o günlerde çekilmiş olmalı, zira Ara Güler çekmiş. O tarihte Ara Güler Hayat Mecmuası'nın foto muhabiri ve derginin fotoğraf bölümü şefiydi (ve Leica kullanıyordu o zaman. 1962'de Almanya'da ona "Master of Leica" _Leica'nın Ustası unvanı verilecektir). Belki de bu ve benzeri fotoğrafları sayesinde bir yıl sonra Time-Life, Paris-Match ve Der Stern dergilerinin Yakın Doğu foto muhabiri olacaktı.

Fotoğrafın lejandı "Şosonlu At". Şoson: "Kumaş veya ince deriden,
çoğunlukla düz topuklu, ayağı bütünüyle saran ayakkabı"
.
Burada da zavallı atın ayaklarına buzda kaymaması için çuval bağlamışlar.
Ara_G_ler_osonlu_At_HAYT_MEC_57_1_ub.jpg


 

gandor08

Yönetici
6 Ocak 2013
18,366
142,848
İbrahim Müteferrika sayesinde Türkiye Çocuk Dergisinden hediye (Pul Defteri ve pullar) almıştım. Hayatımda bu ismi hiç unutmam.
 
Üst