26 Mart Ve Günler Yürümeye Başladı, Müzikli Resimli Edebiyat Takvimi

[yeryüzü]

Bugün Tennessee Williams, Erdal Öz, Richard Dawkins, Patrick Süskind, Mahsun Kırmızıgül doğdu;
Hallac-ı Mansur, Ludwig van Beethoven, Walt Whitman, Sarah Bernhardt, Belgin Doruk, Murat Çobanoğlu öldü.
Günaydın herkese;

www.youtube.com/watch?v=NkkwNhFiQ3I

Karabasan 3, Tacal& Çınar, "Kehanet"​

 

[scanfan]

​

 

[Beymelikli18]

Teşekkürler arkadaşlar degerli bilgiler için..
Günaydınlar dünya.
Günaydınlar arkadaşlar.
Günaydınlar forum.

 

[scanfan]

Gizemli yazar "Traven B." nin en az bir eserini hepiniz hatırlayacaksınız, ama muhtemelen romanın 1948'deki sinema uyarlamasından: "Sierra Madre'nin Hazineleri"nden ("The Treasure of the Sierra Madre"). Traven B. bu ünlü romanını ilk kez 1927'de Almanca yayımlamış. 1935'te de İngilizcesi çıkmış. Hani iki sefil ve çaresiz Amerikalının 1920'lerde Meksika'da altın peşinde koşmalarını, hırslarını, ihanetlerini filan anlatan film. Filmi "John Huston" yönetmiş, "Humphrey Bogart" ve yönetmenin babası "Walter Huston" başrollerde oynamışlardı. Aşağıdaki filmden alınmış karede Humphrey Bogart'ın yanında ona piyango bileti satmaya çalışan Meksikalı çocuk rolünde "Robert Blake" var. O zaman figüranmış haliyle ama sonradan ünlü televizyon dizisi "Baretta"da parlayacak, birçok sinema filminde başrol oynayacaktır. Robert Blake 2001'de karısını öldürdüğü iddiasıyla tutuklanmıştı hatırlarsanız. ("Traven B."den "Baretta"ya geliverdik birden!)

​

 

[hggurak]

Ölmeme gününün öyküsü ne kadar da güzel, ne kadar da hüzünlüymüş.
Sierra Madre'nin ve Baretta'nınkiler de öyle... Birkaç kez izlemişimdir bu filmi, ancak küçük çocuğun Robert Blake olduğuna hiç dikkat etmemişim.
Sağolun, varolun dostlar.
Güne iyi bir başlangıç yapıyorum sayenizde.
Selamlar, sevgiler...

 

[profesör]

Şükürler olsun ki, Çankaya Belediyesi sınırları içinde inşa etmeye kalkmamış Rumelihisarı'nı Fatih Sultanımız

Yoksa 3 ay içinde inşaat ruhsatını bile alamazdı da İstanbul'u fethedemezdi​

 

[caretta]

100 yıl önce bugün 26 Mart 1917'de Filistin Cephesinde Gazze Muharebesi başlamıştı.Osmanlıyı çökertmek için Bağdat ve Filistin'de harekete geçen İngilizler,Gazze'yi kuşatmış ama Osmanlı kuvvetlerinin direnişi ile geri çekilmek zorunda kalmışlardı.Çanakkale'den sonra Anzac ve Osmanlılar bir kez daha karşı karşıya gelmişlerdi.19-20 Nisan'da saldırı tekrarlanmış ama Çanakkale'den gelen kahraman alayların mukavemeti ile İngilizler tekrar başarısızlığa uğramışlardı.Ne var ki devamlı takviye alan İngilizler karşısında Osmanlı askerleri tutunamamış ve 7 Kasım 1917'de Gazze,9 Aralık 1917'de de Kudüs düşmüştü.
Bu cepheyi ziyaret eden Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili Enver Paşa Askeri Hastanedeki yaralıları ziyaret ediyormuş.Yaralı bir asker"Kumandanım,Balkan Savaşı'nda yaralandım.Sonra Çanakkale'de tekrar yaralandım.Şimdi de burada yaralıyım.Beni artık terhis edin de köyüme,aileme döneyim"demiş.Enver Paşa'nın dudaklarından ise şu sözler dökülmüş"Dur bakalım asker.Pazarlık ölene kadar!"Yaralı neferin "pazarlığı"artık İnönü'de mi,Sakarya'da mı,Dumlupınar'da bitti mi?veya sağ salim köyüne dönebildi mi kim bilir?

 

[yeryüzü]

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

 

[caretta]

İngiliz siyasetçi James Callaghan (1912-2005)bugün 93 yaşında ölmüş.
Callaghan,1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında İngiltere Dışişleri Bakanı
idi.Cenevre'de Kıbrıs görüşmeleri devam ederken Türk delegasyonundan bir diplomata kibirli ve küstahça"Kılıçla alınan kılıçla verilir"anlamında
İncil'den bir alıntı söylemiş.Hangi diplomattı adını ne yazık ki unuttum,
kibirli İngilizi Kuran-Kerim'den bir alıntı ile susturmuş.Alıntı Bakara Suresi
190.ayet:"Sizinle savaşanlarla (sizi öldürenlere) Allah'ın yolunda savaşın
(siz de öldürün).