Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
"Testus" Bilginizi Test Edin - 158 Hazırlayan: Ahmet Turhan Altıner
Haftalık "Nokta" dergisinin 15 Ocak 1989 tarihli sayısından. Bu "Testus"un konusu "ihtiyarlık", başlığı da "Yaş otuz beş, Zaro Ağa gibi başındayız ömrün...".
Altıner'in bu cümlesinde ne demek istediğini anlamak için gönderme yaptığı "Narayama Türküsü" filmini seyretmiş olmak gerekiyor.Peki, ya seyretmemiş olan varsa ne olacak? Sinemayla yakından ilgili birisi konuyu bilebilir. En azından filmi duymuştur ya da Japon kültürüden biliyordur bu olayı. Altıner de Tempo okuyucusun kültür düzeyine çok güveniyor olmalı ki açıklama koymak gereği duymamış. Belki de sorulardan birinin içinde açıklayacaktı da yer kalmadı, bazı "testus"lar iki sayfalık, bu testus tek sayfalık gruptan.
"Narayama Türküsü"ne gelince bir Japon söylencesine dayanan romandan uyarlanan film(ler)in adıdır. Filmlerden ilki 1958'de ikincisi 1983'te uyarlandı. Adları "Narayama Bushiko" (İngilizce adıyla "The Ballad of Narayama") olan filmlerden ikincisi sert ve açık saçık sahneler içerdiği için daha çok ses getirdi, ödüller aldı ama ilkinin kaltitesini tuturamadı. Efsaneye göre çok eski yıllarda Japonya'nın sert iklimli bir bölgesinde yaşayan insanların, tarım ürünlerinin kıt olmasının getirdiği, acımasız gibi görünen ama kanıksanmış bir gelenekleri vardır: Aileye yük olmamaları önlemek, dolayısıyla geride kalanların yaşama şansını arttırmak için ailenin belli bir yaşa gelmiş büyüklerini yakınlardaki dağın (Narayama) zirvesine bırakıp açlık ve soğuktan ölmeye terk etmeleri geleneği. Bu tıpkı "bir hac seyahati gibi" doğal görünmektedir o yörede. Ailenin genç üyeleri, yaşlı büyüklerini sırtlarında taşıyarak ve çok az kişinin bildiği yollardan geçerek dağın tepesine bırakırlar, vahşi kuşlar soğuk ve açlık o yaşlıyı kısa sürede öldürecektir zaten. Filmde annesine çok bağlı olan genç, onu dağa bırakmayı reddeder, ona göre henüz dişleri bile sapasağlamdır kadının. Ancak kadıncağız aileye yük olduğunun farkındadır. Kendi dişlerini taşlarla vurarak kırar ve oğlunu kendisini dağa götürmesine ancak böyle ikna edebilir. Çok acıklı bir filmdir. Duygusal insanlara izlemelerini önermem.
İkinci çevrim olan 1983 tarihli filmin final sahnesi. Yaşlı kadın Orin büyük oğu Tatsuhei'nin sırtında son yolculuğuna çıkıyor. Töre gereği ana oğul'un yol boyunca konuşmaları yasaktır. Oğul yine kurallar gereği anasını Narayama'nın zirvesinde ölüme terkettikten sonra arkasına bakmadan köye geri dönecektir. 1983 tarihli filmin final sahnesi.