Conan The Barbarian 143 - Ölüler Arasındaki Yaşam

[prospero]

Afiyetle okuyunuz...

Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol.

​

 

[Beymelikli18]

Çok teşekkürler ellerinize dillerinize sağlık.

 

[kadirnip]

Sevgili Prospero ve sevgili Shoryuken üstadlara çok teşekkürler... Mükemmel çeviri-balonlama çalışması ve paylaşımı...

 

[serdary67]

Bu maceranın siyah-beyazını hatırladım renklisi kesin çok daha güzeldir.Shoryuken-prospero sağolun.

 

[BRAN MAK MORN]

Hız kesmeden yapmış olduğunuz değerli paylaşımlarınıza bir kez daha teşekkür ederim dostlarım.

 

[ertuğrul]

Elinize sağlık değerli dostlarım.
Harika bir conan için teşekkür ederim.

 

[prince]

Conan bize,biz Conan'a iyi alıştık.Nefis paylaşımınıza yürekten teşekkürler dostlar...

 

[The_DarknesS]

Açılış sayfasındaki tam panel çizimi çok beğendim.
Sanki Pinokyo'ya son rötuşları yapan Gepetto gibi.
Teşekkürler sevgili arkadaşım.

 

[prospero]

Açılış sayfasındaki tam panel çizimi çok beğendim.
Sanki Pinokyo'ya son rötuşları yapan Gepetto gibi.
Teşekkürler sevgili arkadaşım.

Nedense bu çizimi ben de çok beğenirim. Benzetme de tam oturmuş bu arada.

 

[büyük beyaz]

Elinize sağlık arkadaşlar.
Hayatımıza renk katıyorsunuz çok teşekkür ederim.

 

[direnc11]

Kapağı pek benimseyemedim bu kez. Conan kapaklarında gördüğüm mükemmellik bu kapakta pek yok gibi. sağ alt köşede eleman sanki atının üzerine uzanmış yatıyor gibi.

Tabi ki içeride yer alan işçilik mükemmel. Kusursuz bir balonlama ile bir Conan sayısını daha renkli okuyacağız.

Teşekkürler, dostlar.

 

[The_DarknesS]

Açılış sayfasındaki tam panel çizimi çok beğendim.
Sanki Pinokyo'ya son rötuşları yapan Gepetto gibi.
Teşekkürler sevgili arkadaşım.

Daha dikkatli okuduğumda açılış sayfasındaki güzel çizim ilk yazıyla değerini yitiriyor. Kimmerya kenti Solvanthia demiş dahi yazarımız Bruce Jones... Acaba bu kadar ince sanat eserleri yapmayı beceren bir Kimmerya kenti var mıdır? Sevgili Hüseyin Aksakal daha iyi bilir ama bence yoktur. Bütün öykülerde Kimmeryalılar dağ kanunlarıyla yaşayan barbarlar olarak geçer. Böyle adamların heykel yapmasını nasıl açıklarsınız. İki sayı devam eden bu öyküde saf kan Kimmeryalının bir kılıcı kullanacağından bahsedilir. Bir Kimmerya kenti olduğu söylenen Solvanthia'da ne işse hiç saf kan Kimmeryalı yoktur...

Ahh Bruce Jones yetenekli bir yazarsın ama ne karakteri tanımışsın ne Hiborya coğrafyasını... Bu sayıları okurken Thomas'ı çok aradım.

 

[hüseyin aksakal]

Acaba bu kadar ince sanat eserleri yapmayı beceren bir Kimmerya kenti var mıdır? Sevgili Hüseyin Aksakal daha iyi bilir ama bence yoktur. Bütün öykülerde Kimmeryalılar dağ kanunlarıyla yaşayan barbarlar olarak geçer. Böyle adamların heykel yapmasını nasıl açıklarsınız. İki sayı devam eden bu öyküde saf kan Kimmeryalının bir kılıcı kullanacağından bahsedilir. Bir Kimmerya kenti olduğu söylenen Solvanthia'da ne işse hiç saf kan Kimmeryalı yoktur...

Robert E. Howard öykülerinde Cimmeria (Simmerya okunuyor) ülkesi konusunda belirgin bilgiler yoktur. Ejderin Saati'nde Conan'ın bir demircinin oğlu olduğunu anlıyoruz. Fil Kulesi'nde, Crom'un sadece insanlara doğuştan mücadele etmesi veren, sonra da kendi haline bırakan bir ilah olduğunu öğreniyoruz. Kara Yabancı'da, Pictlerle Cimmerialıların tarih kadar eski bir husumeti olduğunu öğreniyoruz. Kayan Gölge öyküsünde anlatılanlardan, Cimmerialıların ve Hyborialıların insan kurban etmediğini biliyoruz.Klanlar arasında kan davaları olduğunu, birleştiklerinde önünde durulmaz olduklarını Kara Nehrin Ardında öyküsünden anlıyoruz.
Bunun dışında, en teferruatlı Cimmeria anlatımı Weird Tales editörü Farnsworth Wright'in yeniden yazılmak üzere Howard'a geri yolladığı Kılıçtaki Anka öyküsünün ilk versiyonunda bulunur :
“O zaman bence sen kendi kavmine benzediğinden ziyade onlara benziyorsun,” diye güldü Prospero. “Aşırı gülüyor, kana kana içiyor ve iyi şarkılar böğürüyorsun, gerçi, ister sudan başka bir şey içsin, ister hep gülsün, isterse sıkıcı, dini ağıtlar haricinde şarkı söylemesin, başka bir Cimmerialı hiç görmedim ben.”
“Belki yaşadıkları ülkedendir bu,” cevabını verdi Conan. “Yeryüzünde daha kasvetli bir ülke hiç var olmamıştır. Her taraf gür ormanlarla kaplı tepelerdir, ağaçlar da tuhaf şekilde esmerdir, öyle ki gündüz vakti bile tüm ülke karanlık ve tehditkâr görünür. Gözü alabildiğince uzaklara bakan biri, uzaklara doğru karardıkça kararan tepelerin ardındaki tepelerden sonsuz bir manzara görür. Hep bulutlar asılıdır o tepelerin üstünde, gökler neredeyse daima gridir. Rüzgârlar, önlerinde yağmur, sulusepken veya karı sürerek sert ve soğuk eser, geçitler arasında, vadilerin aşağısında kupkuru inler. Çok az sevinç vardır o ülkede.”
“Küçük, harika insanların ruhu kararır orada,” dedi Prospero omuzlarının bir silkinişiyle, Aquilonia’nın güney eyaleti Poitain’in gülümseyen güneşin yıkadığı ovalarıyla mavi, durgun nehirlerini düşünüyordu.
“Tuhaf ve kasvetli sahiden,” diye cevapladı Conan. “Yaşam acı, çetin ve nafile gelir. O kara tepelerin insanları meçhul şeyler üstüne fazlaca kafa yorarlar. Korkunç düşler hayal ederler. Tanrıları Crom ve onun karanlık kavmidir, Ölüler dünyasının hayaletlerin ebediyete dek ağlamaya devam ettiği soğuk, hep sisli, güneşsiz bir yer olduğuna inanırlar. Ne bu dünyadan umutları vardır, ne sonrasından. Yaşamın nafileliği üzerine çok fazla düşünürler. Topaç gibi dönen bir toz bulutu, bir kuşun kof çığlığı veya kasvetli akıllarına yaşamın boşunalığını ve varoluşun beyhudeliğini getiren, çıplak dallar arasında rüzgârın iniltisi gibi ufak bir şeyin tuhaf bir nafilelik deliliğine kapılmalarına yol açtığını görmüşlüğüm var. Sadece savaşta mutludur Cimmerialılar. Mitra, Aesir adetlerini daha bir beğenirim.”
Burada anlatılan, Howard'ın Conan öykülerinden ayrı olarak yazdığı, esas itibarıyla Conan Kanonu içinde bulunmadığı halde oraya mal edilen ve başına "Mission Texas’ta Şubat 1932’de yazılmıştır; Bir kış yağmuru sisi içinde görünen Fredericksburg üstündeki tepe ülkesinin hatırasından ilham alınmıştır" notunu koyduğu Cimmeria şiirinde anlatılanlara paraleldir.

Hyboria Çağı denemesinden, Cimmerialıların geriye sözlü edebiyat unsurları olan doğa ve kahramanlık şiirleri bıraktığını anlıyoruz. Cimmeria ve orada yaşayan halklar için asıl veriler orada bulunabilir. Savaşçı, köylerde yaşayan, yazılı tarih geleneği bulunmasa da türkü ve şarkılar söyleyen, hayli karamsar bir halk.
Aklıma gelenler bunlar. Conan'ın Fil Kulesi öncesinde yaşadıklarına ilişkin fazla veri yok. Howard'ın yazdığı bir mektuptan bundan önce Venarium kuşatmasında aktif görev aldığını biliyoruz. Hyperborealılara esir düştüğünü, bu esaretin onun içinde, kral olduktan sonra bile politikalarını etkileyecek derinlikte bir husumet izi bıraktığını biliyoruz. Bir ara Cimmeria'nın kuzeyine yolculuk yaptığını (Kimi yazarlar, Buz Devinin Kızı öyküsünü buraya tarihler ama ben öyle olmadığını düşünüyorum. Zira öykünün bir bölümünde Poitain ovalarından bahsediliyor. Bu öykü öncesinde burasını görmüş olsa gerek) biliyoruz aynı mektuptan. Zamboula Yamyamları öyküsünden, daha tam olgunlaşmadan bir Cimmeria boğasının boynunu elleriyle kırdığını biliyoruz.

Netice olarak yukarıdaki kurgusal geçmişin Conan Kanonunu fazla zorlayan bir yazarın yorumu olduğu görüşüne katılıyorum.

 

[GüvenGüven]

Değerli Hüseyin Aksakal Üstadım, konu coğrafyaya gelmişken ben sizinle bir görüşümü paylaşmak istiyorum. Robert E. Howard hayatı boyunca Texas'ın aşırı güneşinden, kurak ve sıcak ikliminden şikayet etmiş ve korneası diğer insanlardan daha kalın; yani gözleri ışığı daha fazla yakalayan bir insan olacak ki; güneşli Texas günlerinde kalın perdelerin ardında serin ve loş odalara çekilmeye tercih etmiş. Howard'ın, Kimerya'nın gündüzleri bile devasa ağaçların örttüğü gökyüzü sayesinde loş, sürekli soğuk, sık ormanlarla kaplı tepelerden oluşan bir coğrafya tasviri buradan kaynaklanıyor olabilir mi? Benim düşüncem bu yönde, sizin ve diğer dostlarımızın da fikirlerini öğrenmek isterim.

Diğer yandan; Conan'ın aslında bir kelt ismi olduğu, Kimeryalılarla Piktlerin aralarında bitip tükenmeyen kan davasını düşünülünce insanın aklında sanırım Britanya Adaları'ndan esinlenerek Robert E Howard'ın Kimerya'yı kaleme aldığı geliyor. Tıpkı Vilayet Denizi'nin Hazar Denizi, Khitai ülkesinin Çin olması(Rusça'da Çin'e Khitai denir) gibi... Ben bu noktada bu görüşün dışında yer alıyorum ve Kimerya'yı eğer gerçek dünya haritasında bir yerlere konduracak olursak; Baltık Denizi ile Ural Dağları arasındaki sık ağaçlık, kışın kar kalkmayan ormanlık alanlara daha fazla yakıştırıyorum. Elbette asla gerçek dünyamız ile Hiborya arasında bir bütünlük ya da taban tabana oturan bir ilişki kabul edilemez ancak bu konuda da sizin ve diğer dostlarımızın görüşlerini öğrenmek isterim.

Sevgiyle kalın...

 

[hüseyin aksakal]

Değerli Hüseyin Aksakal Üstadım, konu coğrafyaya gelmişken ben sizinle bir görüşümü paylaşmak istiyorum. Robert E. Howard hayatı boyunca Texas'ın aşırı güneşinden, kurak ve sıcak ikliminden şikayet etmiş ve korneası diğer insanlardan daha kalın; yani gözleri ışığı daha fazla yakalayan bir insan olacak ki; güneşli Texas günlerinde kalın perdelerin ardında serin ve loş odalara çekilmeye tercih etmiş. Howard'ın, Kimerya'nın gündüzleri bile devasa ağaçların örttüğü gökyüzü sayesinde loş, sürekli soğuk, sık ormanlarla kaplı tepelerden oluşan bir coğrafya tasviri buradan kaynaklanıyor olabilir mi? Benim düşüncem bu yönde, sizin ve diğer dostlarımızın da fikirlerini öğrenmek isterim.

Diğer yandan; Conan'ın aslında bir kelt ismi olduğu, Kimeryalılarla Piktlerin aralarında bitip tükenmeyen kan davasını düşünülünce insanın aklında sanırım Britanya Adaları'ndan esinlenerek Robert E Howard'ın Kimerya'yı kaleme aldığı geliyor. Tıpkı Vilayet Denizi'nin Hazar Denizi, Khitai ülkesinin Çin olması(Rusça'da Çin'e Khitai denir) gibi... Ben bu noktada bu görüşün dışında yer alıyorum ve Kimerya'yı eğer gerçek dünya haritasında bir yerlere konduracak olursak; Baltık Denizi ile Ural Dağları arasındaki sık ağaçlık, kışın kar kalkmayan ormanlık alanlara daha fazla yakıştırıyorum. Elbette asla gerçek dünyamız ile Hiborya arasında bir bütünlük ya da taban tabana oturan bir ilişki kabul edilemez ancak bu konuda da sizin ve diğer dostlarımızın görüşlerini öğrenmek isterim.

Sevgiyle kalın...

Selamlar...
Howard'ın karamsarlığı, içinde yaşadığı coğrafya ve fiziksel niteliklerinden ziyade içinde yaşadığı tarihsel dönemi -büyük bunalım 1929- ve annesinin sağlığı konusunda duyduğu derin kaygıdan ve bunun yol açtığı sosyal eksikliklerden -hayatında annesi dışındaki tek kız arkadaşı Novalyn Ellis Price'dir- kaynaklanıyor. Özellikle Novalyn hayatının son yıllarında Howard'dan ayrılıp yakın arkadaşlarından biriyle yakınlaşır. Bu da karamsarlığın artmasına yol açmış olması gerekir diye düşünüyorum.

Öbür taraftan, Pictler dediğimiz ahali, bugünkü Britanya adasının eski sakinleridir. Conan'ın bir kelt ismi olduğu doğrudur. Zaten keltler Hyboria Çağı denemesinde de izlenebildiği gibi, Atlantislilerin, dolayısıyla onların torunları olan Cimmerialıların torunları... Coğrafi yer olarak Howard'ın kendi eliyle çizdiği bir harita var, tüm Hyboria haritaları ondan kaynaklanır. Bu harita, kabataslak bir Avrupa haritasının üstüne çizildiğinden, bugünkü yer konusu net olarak anlaşılabiliyor.
Haritada bugünkü halkların doğru yerde bulunduğu tek yer Vanir ve Aesirlerin torunları olan Norveç ve diğer iskandinav ülkelerinin bulunduğu yerdir. Howard Cimmeria'yı bu ülkelerin güneyinde tarif ediyor. Cimmeria'nın güneyinde ise Hyboria ülkeleri- daha doğrusu bunların en büyüğü olan Aquilonia var. Bu hesapla Cimmeria'nın yerinin, iskandinavya'nın güneyinde, bugün büyük bölümü Atlas Okyanusu altında olan bölgede bulunduğu anlaşılıyor. Harita da bunu doğruluyor. Baltık denizi de bu bölgede...
Howard'ın kendi eliyle çizdiği harita şöyle:

[/url][/IMG]

Hoşçakalın...

 

[extreme]

Bunca yildir Kimmeryali bilirdik Conan'i meger Simmeryali imis sayende ögrendik ustat tesekkurler.

 

[Çitaku]

Keşke doğrusunu öğrenmeseydik de "Kimmerya" diye okumaya devam etseydik. "Simmerya" kuzeyin bir barbar ülkesi gibi değil de güneyin bir tatil köyü gibi geliyor kulağa

 

[jakond]

Paylaşım için teşekkürler ayrıca güzel bilgiler bunlar , kimmerya nın yerini öğrendik teşekkürler...