Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Üç ustadan muhteşem bir dergi..
Üçünüze birden teşekkürler..
Aşağıya www.serüven.org'dan yayınlanan tanıtım yazısını aldım.
Belki birileri okumak ister.
Saygı ve sevgilerimle..
1993 yılında çıkmış, kısa ömürlü çzigi roman dergilerimizden biri olan RH+ ile ilgili bir döküm yayınlıyoruz.
Rh+, haftalık çizgi roman dergisi 1993 yılında çıktı. O yılın Ağustos ayında çıkmaya başlayan dergi, 1 Ekimde yayınlanan 8. sayısıyla son buldu. Mizah dergilerine baskı ve biçim olarak benzeyen Rh+, 8 sayfa fazlasıyla 24 sayfa yayınlanıyordu, haliyle fiyatı o dönem çıkan dergilerden 2000 TL daha pahalıydı. Rh+ dergisinin bir fanzini andırdığı söylenebilir, gerek çizgi ve gerekse konu tercihlerine bakılırsa, çoğunlukla underground eğilimleri olan hikâyelere yer verildi. Dergide iktibas edilen ünlü yabancı yazarlardan seçilen hikâyeler ve Giger gibi çizerlerden kullanılan kimi illüstrasyonlar da bu özelliği desteklemekteydi. Bir başka ifadeyle Rh+ popüler bir yayın değildi, iddialı hikâyeleri ya da ilgi gören çizerleri yoktu. Pişmiş Kelle’den hatırlanacak Metin Demirhan, Déli’den Tan Cemal dışında çoğu çizer bir başka fanzin nitelikli yayın olan Zeplin’den (1991-2) isimlerdi. Genel olarak bakıldığında Rh+, dönemin mizah dergilerinde aralıklarla işleri çıkan, sürekli çizgi roman yap(a)mayan üreticilerden kuruluydu. Kısa sürede kapanmış, son kertede başarısız olmuş bir derginin içerikle ilgili tercihlerinin yanlış olduğunu söylemek bugün için haksızlık. Ama Rh+ içerik olarak düşünülmüş ve baştan tasarlanmış bir yayın olarak durmuyordu. Bu yayın için özveride bulunan, arkadaşlık bağlarıyla bir araya gelen, dergiye destek veren isimlerin ortaya koyduklarıyla çıkmış gibiydi. Şartlar bu olunca “editörün” beğenmeme lüksü ister istemez kısıtlanır; içerikte tutarlı olan tek şey yabancı romancılardan iktibas edilen roman alıntıları ve hikâyelerdi, çünkü editörün seçme şansı vardı.
Sadece Rh+ değil, kısa ömürlü tüm çizgi roman dergisi denemelerinde varolan bir sorundan söz etmek gerekiyor. Mizah dergilerinde yetişen üreticiler anlatılacak hikâyeyi pek önemsemiyorlar. Önce çizeri düşünüyorlar, çizerler hem yazıp hem çizdikleri için ne anlatacağını ona bırakıyorlar. Nasıl Rh+, istediği üreticilerle çalışamamak gibi bir ekonomik sıkıntı yaşamışsa, iş çizerlere bırakıldığında nitelik şansa kalabiliyor. Bir derginin neden çıktığı, ne derdi olduğu hiç hesap edilemez oluyor. Çizerler derginin ismini önemsiz kılıyorlar. Çizerin bir başka dergide değil de o dergide çiziyor olmasının hiçbir önemi kalmıyor. Örneğin Galip Tekin’in çıkarttığı Resimli Roman dergisinin ilk sayısında Kenan Yarar da çizmişti. Anlattığı hikâyenin Lombak’ta çizdiklerinden ne farkı vardı?
İki ayrı yargıdan söz etmeli. İlkini yorumsuz aktaracağım: İyi bir çizginin kötü bir hikâyeyi okutacağı iddiası yaygın olarak kabul görüyor. İkincisi için sinematografik diyelim. İyi hikâyeler için “film gibi” deniyor ama anlatılan “filmler” sinemayı değil televizyondaki alacakaranlık hikâyelerini andırıyor. Sürpriz sonlu, karakterlerin psikolojik derinliklerini önemsemeyen, hızlı anlatılan hikâyeler tercih ediliyor. Rh+ hikâyelerine bakılırsa bu tarza geniş yer vermiş, sorun ise şu: Aynı hikâyeler, o dönem çıkan Dıgıl dergisinde de yayınlanabilirmiş. Böyle olunca Rh+’ın neden yayınladığı muğlaklaşıyor. Amatörlük değil, o dergilerde yeterince yer bulamamak belki ama maddi nedenler hiç değil, delilik çünkü. Muhtemelen dergi zararla kapandı.
Rh+’de minimalist ve kişisel duran, başka bir yerde anlatamayacağı hikâye anlatan tek isim Doğan Güneş. O gün için -Frank Miller’in Sin City çalışmasından hayli etkilenmiş olduğu pek anlaşılmamıştı ama- farklı gözüken bir başkası ise Murat Bozkurt’un -sonradan dergi olarak da çıkan- Şehir Köpeği çalışmasıydı. Tüm hikâyelerde kendini hissettiren mizahçı şaşırtmacasına gerek duymayan bir çizgi roman, ama ne özgün ne de yereldi.
Bitirirken özellikle mizah dergileri üreticileri arasında yaygın olarak kabul gören bir çizgi roman algısından söz etmek gerekiyor. Bu algıyı Moebius hayranlığı, fantastik edebiyatı, belki mitoloji, daha çok da mizah dergilerinde yayınlanan çalışmalar etkilemiş olabilir. Çizgi romanın yerel/yerli olmadığı; hayatla değil hayalle uğraştığı, sokaktaki insanı yakalayamadığı çünkü yabancı olduğu söylenir. Bunlar birer yargı, içeriklerini tartışmayacağım. Mizah dergilerinde çoğu üreticinin, karikatüristin ağzından bunları duymuşumdur, örnek olarak son çıkan Resimli Roman da geçer, Rh+ da… Derginin nasıl okunduğu ve hatırlandığı ile ilgili olduğu için aktarmak istedim (LC).
Dart Tahtası, Soner Tuna ve Rh+, Sayı: 1 - 6.
Zaman Makinesi, Murat Bozkurt, Sayı: 1.
II.Elden Tatil, Doğan Güneş, Sayı: 1- 3.
Kuzuların Sessizliği, Kutsi-Ahmet Mehmet Ot, Sayı: 1
Bugün Perşembe Yarın Cuma, Tan Cemal, Sayı: 1.
Çıt, Aydın Gündüz, Sayı: 1.
Alternatif, Kutsi Akıllı, Sayı: 1 - 6.
Çılgın Köpek, Metin Demirhan, Sayı: 1.
Savaşçı, Mahmut, Sayı: 1,
Neşter, Dağıstan Çetinkaya, Sayı: 1,
Silbaştan, Aydın Gündüz, Sayı: 2.
Made in USA, Öykü: Paçaro, Çizgi: Oytun İdil-Metin Demirhan, Sayı:2.
Kaykay Adam, Dağıstan Çetinkaya, Sayı: 2.
Günaydın, Ercüment, Sayı: 2.
Geri Dönen, Bilal, Sayı: 2.
Paranın Rengi, Paçaro, Sayı: 3.
Geliyorlar, G.Scognamillo ve Tan Cemal, Sayı: 3.
Türlerin Kökeni, Aydın Gündüz, Sayı: 3 - 6.
Şehir Köpeği, Murat Bozkurt, Sayı: 3 - 7.
Bir Avuç Toprak İçin, Metin Demirhan, Sayı: 3 - 4.
Menije, Deniz, Sayı: 3.
Artimetik, Doğan Güneş, Sayı: 4.
Menije-Ninca Gücü, Deniz, Sayı: 4.
Üst Geçitteki Kalça, Metin Bilişli, Sayı: 4.
Biz de Onları Akıllı Sanırdık, Ercüment, Sayı: 5.
Undefined Walking Objects, Doğan Güneş, Sayı: 5 - 7.
Alien, Metin Demirhan, Sayı: 5.
Menije-Kaatil Mahir, Deniz, Sayı: 5.
Senin İçin Dövüşürüm, Kadri Özel ve Paçaro, Sayı: 5.
Monoton Günler, Erhan Nuhoğlu, Sayı: 6 - 8.
Jack Hayatta, ?, Sayı: 6.
Sevgilim Nemesis, Metin Demirhan, Sayı: 6 - [yarım kaldı].
Duvardaki Tuğlalardan Biri, Öykü: Orkun Uçar-Çizgi: Dağıstan Çetinkaya, Sayı: 6 - 7.
Menije-Büyük Aşk, Deniz, Sayı: 6.
Vur Patlasın Çal Oynasın, Aydın Gündüz, Sayı: 7.
Sıcak Kar, Tan Cemal, Sayı: 7.
Ya Hoca Boşver Ya, Aydın Gündüz, Sayı: 8.
Gizli Güç, Neslihan ve Paçaro, Sayı: 8.
Benim Kanatlarım Var, Oğuz ?, Sayı: 8.
Menije-Evrenin Sırları, Deniz, Sayı: 8.
Cansu Hanımın Peklik Sorunu, Kutsi Akıllı, Sayı: 8 [yarım kaldı].
Öyküler, Önemli yazılar
Dünyamızın Gizli Sahipleri , Giovanni Scognamillo, Sayı: 1-8.
Bir Kara Kedi için Blues, Boris Vian, Sayı: 1.
Adımlar, Jerzy Kosinski, Sayı: 2.
Masalcı Amca, Saki, Sayı: 3.
En Güzel Melodi, Arthur C. Clarke, Sayı: 4.
Görünmez Kentler, Italo Calvino, sayı: 5.
Standart İnsan Çiftliği, Anatoli Dneprov, sayı: 6
Cemiiil, Ahmet Mehmet Ot, Sayı: 7.
Not: Yazıda kullanılan görsel malzeme, derginin devamı niteliğini taşıyan ve bu kez Rh- olarak -bugün kapanan- web sayfasından alınmıştır.
Yerli çizerlerden oldukça aykırı öykülerin bir araya toplandığı bana göre "değişik" bir dergi. Özellikle "Çılgın Köpeği" sevdim, Brendon'un yandan yemişi mübarek.
Paylaştığınız için teşekkürler, dostlar.