Conan Alfa Yayınları Çizgi Roman Dergisi"Kara Kıyıların Kraliçesi Serisi" Sayı 12 - Kara Kıyılarda Ölüm

drzeko

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
19 Şub 2012
1,473
14,542
İstanbul
Conan_Alfa_12.jpg


Conan Alfa 12 - Kara Kıyılarda Ölüm (300dpi)(drzeko & folpi)



Conan Alfa 12 - Kara Kıyılarda Ölüm (600dpi)(untouched)(drzeko & folpi)



Saygılarımla


SON


 
Son düzenleme:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,141
77,506
hiçbiryerde :)
Bu güzel seriyi, standartlarımızı yükselten
mükemmel bir ustalıkla ve üstelik 600dpi
çözünürlükte bir kaç günde hazırlayıp sunan
drzeko üstadım ve folpi dostumuza çok teşekkür
ederim. Elinize sağlık, selam ve sevgiler üstat.
 

Sinan Atik

Yönetici
13 Haz 2011
2,406
6,609
Ankara
Bu güzel seriyi, yeniden ve daha da zengin alternatiflerle, kısa sürede bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederim.
 

hüseyin aksakal

Onursal Üye
Çeviri & Balonlama
7 Eyl 2010
775
5,745
Kdz. Ereğli
En iyi Howard uyarlamalarından biridir bu... Teşekkürler Dr zeko

Belit'in ölümünden sonra Conan, katil yaratığı derin bir hüzün içinde bekler... Anlatının bu bölümü şöyle...



Orman, harabelerle kaplı açıklığı abanoz kollarıyla kucaklayan siyah bir devdi. Ay doğmamıştı; yıldızlar ölüm kokan boğucu gökteki sıcak kehribar benekleriydi. Yıkık kuleler arasındaki piramidin üstündeki Cimmerialı Conan çenesini iri yumruklarına dayamış, demir bir heykel gibi oturuyordu. Kara gölgelerde sinsi ayaklar geziniyor, kızıl gözler parlıyordu. Ölüler düştükleri yerde kalmıştı. Oysa Kara Kıyının Kraliçesi Tigress’in güvertesinde kırık sıralar, mızrak sapları ve leopar derilerinden bir cenaze ateşi üstünde Conan’ın kızıl pelerinine bürünerek son uykusuna yatmıştı. Etrafına yığılan ganimetiyle gerçek bir kraliçe gibi yatıyordu: ipekliler, altın ve gümüş işlemeli giysiler, mücevher ve altın dolu sandıklar, gümüş külçeler, mücevherli hançerler ve altın ağızlı kamalar.

Hâlbuki bu lanetli kentin hazinesinin yerini Conan’ın putperest bir küfürle fırlatıp attığı Zarkheba’nın kasvetli suları bilebilirdi ancak. Gizli düşmanlarını bekleyerek amansızca piramidin üstünde oturuyordu şimdi. Ruhundaki kara öfke tüm korkusunu silip atmıştı. Karanlıktan hangi yaratıkların çıkacağını ne biliyor, ne de umursuyordu.

Artık Kara Nilüfer hayallerinden kuşku duymuyordu. Biliyordu ki, açıklıkta kendisini bekleyen N’Gora ve yoldaşları kanatlı canavar gökten dalınca dehşete kapılmış, kör bir panikle kaçarken uçurumdan düşmüşlerdi; Delilikten kaçamasa da adamlarının kaderlerinden kurtulan şefleri dışında. Bu esnada veya az sonra, belki de az önce nehir kıyısındaki yıkım da tamamlanmıştı. Conan’ın, nehir boyunca yaşananların savaştan çok bir katliam olduğundan şüphesi yoktu. Batıl korkularla savunmasız kalan zenciler, insanüstü düşmanları saldırdığında kendilerini savunmak için tek darbe bile vuramadan ölmüş olmalıydı.

Nehre hükmeden habis varlığın, korku ve kederle işkence etmek için değilse, neden bu kadar süre canını bağışladığını anlamıyordu. Her şey insanca veya insanüstü bir zekâya işaret ediyordu; güçlerini bölmek için su fıçılarının kırılışı, zencilerin uçuruma sürülmesi, sonuncusu ve en önemlisi de Belit’in ak boynuna cellâdın ilmeği gibi düğümlenen kızıl kolyedeki acımasız alay.

Cimmerialıyı en seçkin kurbanı olduğu ve şiddetli zihinsel işkencenin son zerresine kadar tattırmak için esirgemişti anlaşılan. Meçhul düşman, perdeyi diğer kurbanların peşinden onu da yollayarak kapatacaktı muhtemelen. Bunu düşününce, sert dudakları gülümsemese de gözleri demirden bir gülüşle aydınlandı.

Diye devam ediyor
 

abolardis

Onursal Üye
12 Şub 2011
6,630
24,545
Benimde en sevdiğim maceralardan biridir.Belit in dramatik sonu keşke olmasaydı.Olmasaydı senaryosu böyle.Keşke Belit yeniden ilerleyen zamanlar da tekrar sahne alsa.Aklıma Sherlock Holmes ün Arthur Conan DOYLE tarafından öldürülmesi hikayesi geldi.Ona annesinin dediği gibi oğlum Sherlock u öldüremezsin öldürürsen büyük bir tepki olur demesine rağmen malesef Moriatry ile mücadele sonrasında hakkın rahmetine kavuşur.Arkasından ağıtlar yakılır Britanyada üç günlük yas ilan edilir.Mezarı başında 40 gün 40 gece anma törenleri düzenlenir.Sevgili Watson'un ağlamaktan gözlerine perde iner boğazına düğümlenen düğümlerden dolayı cerrahi operasyon geçirir.Hasretine dayanamayan Mycroft ki büyük biraderi olur divane olur Mevlevi tekke ve zaviyelerinde pervane olur döner döner döner.Bu bol acılı ve acıklı durumdan rahatsız edilen Conan DOYLE sonunda onu yaşayan ölülerin yatsısından geri getirir ve hasreti bitirir.
Benzer bir durum mutlaka BELİT içinde yapılmalıdır.Şahsi fikrim bu kadar güzel bir karekter ölmemeliydi sadece kayıplara karışmalıydı.Ölüm BELİT'e yakışmadı gençliğine biz doyamamıştık.
Ben emin olun her zaman BELİT in geri getirileceğini düşünmüşümdür.Ancak bu gerçekleşmedi.
Ah bu senaristlerin gözü kör olsun kulakları sağır olsun dilleri lal burunları ve burun delikleri delik deşik olsun ( ona bir şey yakıştırayım dedim ama burun meselesine fazla burnumu sokmak istemedim.:D)
Ah BELİT ne güzel komşumuzdun.

Üstadım emekleriniz için kaliteli ve özenli paylaşımlarınız içtenliğiniz insan sevginiz paylaşımcı ruhunuz ve çizgi roman sanatına katkılarınız ve kattığınız değerler için çok teşekkür ederiz.
Saygı ve selamlarımızla.
 

uzung

Yönetici
14 Ağu 2009
3,418
27,269
İstanbul
Paylaşımların sayesinde arşivimizin kalite katsayısı oldukça yükseliyor.
Çok sağlam bir ekipsiniz, her şey için teşekkür ediyorum.
İyi ki varsınız.
 
Üst