Alaska Tay Yayınları 1. Seri Sayı 29 - Avcı ve Köpeği

kudretsabancı

Onursal Üye
E-Dergi Takımı
3 May 2011
1,243
35,494


-

><><

9fv6509rcstfy9rzg.jpg

Orijinal Sayı: 25. Lily E Il Cacciatore
Senaryo: Giancarlo Berardi
Çizer: Ivo Milazzo
İlk Yayın: Aralık 1979, Ken Parker - Edizioni Cepim
Seriler: Collana West N°20 - 04/1987, Ken Parker Serie Oro N°25 - 05/1991, Ken Parker Collection N°13 - 05/2004, Cartonato Lizard (Colori) - 09/2003, I Classici Di Repubblica 50 Serie Oro (Colori) - 09/2005
Tay: Avcı ve Köpeği, 1.Seri sayı:29
Rodeo: Lily ve Avcı, Sayı:25


Ken Parker detaylı yayın listesi - Tay yüksek çözünürlük Alaska listesi - Parantez/Rodeo sıralı liste
 
Son düzenleme:

The_DarknesS

Yönetici
Çeviri & Balonlama
17 Nis 2010
9,553
29,105
İzmir
Resim gözümün önünden gitmiyor.
Bunu yapan insan olamaz.
Hayvan hiç olamaz.
Hiçbir hayvan sadist değildir.
Sayıp sövesim var ama kendimi tutuyorum.


Avcı ve Köpeği en sevdiğim Ken Parker hikayelerinden biri.
Paylaşım için teşekkürler üstadım.
 

Beymelikli18

Onursal Üye
26 Eyl 2014
19,301
54,531
Kendi Koltuğunda
İnsan yerine göre melekten üstündür yerine göre hayvandan aşağıdır.
Dünyada insanına göre en vahşi insandır..
Teşekkürler muhterem üstadım,ne yazıkki böyle canavarlar çıkabiliyor.
 

Lobador

Çeviri & Balonlama
21 Tem 2015
1,261
9,929

Bu da benim sevgili arkadaşım Zagor'du. Onu da 2006'da bir başka yaratık, elindeki baltayla öldürmüştü.
Bayağı bir uğraştım mahkemelerde. Zar zor para cezası kestiler yaratığa.

Bunu yıllar önce Lal Kitabın tanıtım sayfasında büyük üzüntüyle okumuştum sayın Kudret Sabancı. Böyle bir cinayetin para cezasıyla geçiştirilmesi ayıbın en büyüğüdür çünkü bu vahşi hislerlerle işlenmiş bir cinayettir, başka bir şey değil!
 
Son düzenleme:

yeryüzü

Yönetici
3 Eki 2011
17,156
77,985
hiçbiryerde :)
Bundan önce okuduğumuz sayıda
Ken Parker'in tipik bir özelliğini
görmüştük, avladığı hayvan için
üzüntülerini bildirmesi:

dufu161wtv0mztmx8.jpg


Bu macerada da müthiş Lily'nin
hikayesini ibretle izliyoruz.

"Zagor"un üzücü hikayesini okuduğumu
ben de hatırlıyordum bir yerde. Şimdi
daha çok üzüldüm. Maalesef şu an
insanda mevcut olan aşırı güç (silahlar)
her zaman kendimize ve çevremize karşı
kullanılıyor. Çevremizdeki bütün canlılar
bizim kadar önemli. "İnsanın" verdiği
zararı en aza indirmek için dediğiniz
gibi birbirimizi uyarmak, bunları hatırlamak,
hatırlatmak bir görev bizim için.
 
Son düzenleme:

Vergilius

Onursal Üye
25 Nis 2009
5,694
4,943
Bu zalimliği yapan kahrolsun inşallah. Ayrıca kitap paylaşımı için yürekten teşekkür ederim kardeşim.
 

Gabby

Onursal Üye
18 Haz 2012
265
1,454
"Avcı ve Köpeği"ni okusak okutsak belki bir şey olur diye sıralamayı bozup bir kaç sayı ileri atlıyorum bir seferlik.


Patileri kopartılmış, çaresiz - şaşkın küçük kara gözler içimi kanatmıştı.
Aynı fotoyu tekrar görmemek için gözlerimi kapattım hep, ama geldi
burada da buldu, bir kez daha insanlığımdan utandırd, yüzümü kızarttı.

Çok teşekkürler, iyi ki bozmuşsunuz sıralamayı. Çok çabuk unutuyoruz her şeyi...
 

garfield67

Onursal Üye
19 Mar 2016
1,825
9,020


Bunu yıllar önce Lal Kitabın tanıtım sayfasında büyük üzüntüyle okumuştum sayın Kudret Sabancı. Böyle bir cinayetin para cezasıyla geçiştirilmesi ayıbın en büyüğüdür çünkü bu vahşi hislerlerle işlenmiş bir cinayettir, başka bir şey değil!

Ben de Lobador gibi Lal kitap ciltlerinin birinde karşılaşmış ve çok üzülmüştüm... Halen arıyorum... Bulunca paylaşacağım o yazıyı...
İşte ararken yine lal kitaptan aşağıdaki satırları buldum... Sizinle paylaşıyorum:

Sevgili Okurlar,
Bu köşede Zagor’la ilgili yazılar görmeye alışan sizler için bu kez ufak bir değişiklik düşündük. Hemen suratınızı ekşitmeyin anlatacağımız öykü hem gerçek hem de çizgi romanla ilgili. Olay çok sevdiğimiz bir arkadaşımızın başından geçiyor. Ancak onun gerçek ismini kullanmayalım da kendisine Ali diyelim biz bu yazıda.
Ali ülkemizin en güzel ilçelerinden biri olan Bergama’da doğar. Altmışlı yetmişli yıllarda çocukluğunu yaşayan hemen herkes gibi o da iflah olmaz bir çizgi roman tutkunudur. Hayalinde kimi zaman Zagor kimi zaman Kaptan Swing olur ama bu arkadaşımızın esas hayali Mister NO gibi olup uçak kullanmaktır.
O yılların Bergama’sında hemen hemen Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi falcı kadınlar dolaşır mahalle aralarında. Ali’nin annesi de diğer ev hanımları gibi pek sever bu falcıları. Gene annenin mutlu bir gününde (muhtemelen falcı iyi şeyler söylemiştir kendisine) bizim Ali’nin falına baktırmaya karar verir. Şöyle bir avucuna alır falcı kadın Ali’nin elini ve hemen bırakır. Bu çocuğun hayat çizgisi çok kısa der ardından. Anne başlar ağlamaya ama bizim Ali ne olduğunu anlamaz.
Gün geçer annenin gözyaşları dinmez. Ali de huylanır bu işten, sorar mahalledeki ablalara; “Hayat çizgim çok kısa ne demek” diye. Ne olacak der ablalar, öleceksin yakında. Ölüm kavramı kafasında pek net olmasa da anlar Ali, büyüyemeyecek Mister NO gibi pilot olamayacaktır. Bu işe bir çözüm bulması lazımdır. Bakar avucuna, gözüne kestirir en kısa bulduğu çizgiyi, hemen koşar banyoya, babanın sapı çevrildikçe üstten açılan traş makinesini alır eline, içinde muhtemelen Perma- Sharp belki de o yılların popüler ismi Job marka jileti ve uzatıverir çizgiyi. Sonrası malum epey dikiş atılır eline.
İşin ilginci bu sevimli hikaye burada sona ermez. Aradan belki yirmi yıl geçer. Bizim Ali (çizgi roman sevdası azalmamış hatta artmıştır bu arada) Beyoğlu’nda yürürken cep telefonu çalar. Arayan Bergama’dan çocukluk arkadaşıdır. “Hemen en yakın kitap evine gir!” der arkadaşı “Yeni bir roman çıkmış hemen al ve oku!”.
Koşarak gider ve en yakındaki kitapçıdan Hugo Pratt’ın “Bir Tuz Denizi Şarkısı”nı alır Ali ve okumaya başlar. Romanın kahramanı Corto Maltese de kaderini değiştirmek için elini kesmektedir bu macerada.
İşte o günden beri Corto der sevenleri bizim Ali’ye.
Herkes ne der diye merak ettiniz, söyleyelim bari; Kudret Sabancı der Corto’ya.
Keyifli okumalar.
Lal Kitap, Zagor Klasik Seri, Cilt:11a, Sayfa:2)
 
Üst