cagan73
Onursal Üye
- 17 Kas 2013
- 372
- 8,095
Boğazımız ağrıdığında doktorun yazdığı antibiyotiği alıyoruz, 1 haftaya kalmadan iyileşiyor, durumu unutuyor ve hayatımıza devam ediyoruz...
Peki antibiyotiğin içinde ne var, bizi nasıl iyileştirdi?
Hayatın sadece nefes almak, çile çekip, cenneti hayal etmek demek olmadığını, kendimizi ve çevremizi geliştirmek, keşfetmek, hayata değer katmak, nezaketi, sanat ve kültürü geliştirmek olduğunu tüm alçak gönüllülüğümüz ile etrafımızdaki insanlara anlatmamız gerekiyor. Ne mutlu ki 4.000 yıl önce bile asıl ölümsüzlük anlamına gelen bu değerler Mezopotamya'da bulunmuş ve Gılgameş adı ile bir destan haline getirilmiş.
Fleming'e geri dönersek, bugün kullandığımız antibiyotiklerin yapılmasını 1927'den 1939 yılına kadar yaptığı sayısız deneylere borçluyuz.
Bugün her şeyin kader olmadığı ve değiştirilebileceği düşüncesi sayesinde geliştirilen tedavi yöntemleri, her şey kader anlayışı içindeki insanları da iyileştirebiliyor, hayatlarını uzatabiliyor. Aksi durumda birkaç yüzyıl öncesindeki gibi ortalama ömrümüz 38-40 yıl olacaktı.
Nitelikli ve topluma değer katabilen çocuklar yetiştirebilmemiz için ise çok küçük yaşta deney yapma kültürünün aşılanması gerekiyor.
Umarım herkese faydalı olur.
Resimlere tıklayarak okuyabilirsiniz:
Peki antibiyotiğin içinde ne var, bizi nasıl iyileştirdi?
Hayatın sadece nefes almak, çile çekip, cenneti hayal etmek demek olmadığını, kendimizi ve çevremizi geliştirmek, keşfetmek, hayata değer katmak, nezaketi, sanat ve kültürü geliştirmek olduğunu tüm alçak gönüllülüğümüz ile etrafımızdaki insanlara anlatmamız gerekiyor. Ne mutlu ki 4.000 yıl önce bile asıl ölümsüzlük anlamına gelen bu değerler Mezopotamya'da bulunmuş ve Gılgameş adı ile bir destan haline getirilmiş.
Fleming'e geri dönersek, bugün kullandığımız antibiyotiklerin yapılmasını 1927'den 1939 yılına kadar yaptığı sayısız deneylere borçluyuz.
Bugün her şeyin kader olmadığı ve değiştirilebileceği düşüncesi sayesinde geliştirilen tedavi yöntemleri, her şey kader anlayışı içindeki insanları da iyileştirebiliyor, hayatlarını uzatabiliyor. Aksi durumda birkaç yüzyıl öncesindeki gibi ortalama ömrümüz 38-40 yıl olacaktı.
Nitelikli ve topluma değer katabilen çocuklar yetiştirebilmemiz için ise çok küçük yaşta deney yapma kültürünün aşılanması gerekiyor.
Umarım herkese faydalı olur.
Resimlere tıklayarak okuyabilirsiniz:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.